3.Ali İmran Suresi

BismillahirRahmanirRahim

3.1.Elif-Lâm-Mîm.

3.2.Allah ki O’ndan başka ilah yoktur, mutlak hayat sahibidir, her şeyi kontrolünde tutandır.

3.3.Mesajı sana kendi içeriğinde olanla ilgili bir doğrulayıcı olarak gerçeği ortaya koymak üzere indirdi. Tevrat’ı ve İncil’i de indirmişti.

3.4.Daha önce insanlar için bir aydınlık olarak. Ve farkındalık sunumunu indirdi. Allah’ın delillerini dikkate almaz olan zıtlaşanlar için çetin bir azap olacaktır. Allah her şeye güç yetirendir, yanlışta ısrarın hesabını sorandır.

3.5.Yerde ve gökte Allah’a hiçbir şey gizli kalmaz.

3.6.Rahimlerde sizleri gerek gördüğünce biçimlendiren O’dur. Ondan başka ilah yoktur. Her şeye güç yetirendir, gerçeğin hükmünü ortaya koyandır.

3.7.Mesajı sana indiren O’dur. Onun bazısı net hükmolunmuş delillerdir. Onlar mesajın esasıdırlar. Diğerleri ise benzeşikliği olanlardır. Kalplerinde eğrilik olanlar fitne amacıyla ve onun demek istediğini açıklamayı kastederek ondan benzeşikliği olanların ardına düşerler. İllaki onun demek istediğini ortaya koymayı Allah bilir. İlimde tutarlı duruşu olanlar “Biz ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır” derler. İllaki yaklaşımı makul olanlar düşünüp anlar.

3.8.Rabbimiz! Bizi aydın ettikten sonra kalplerimizi eğik kılma! Bize katından bir rahmet bağışla. Lütfedici olan sensin!

3.9.Rabbimiz! Kendisinde belirsizlik olmayan bir gün için insanları bir araya toplayacak sensin! Elbet Allah vaadinden caymaz. 

3.10.Dikkate almaz olan zıtlaşanları malları da çocukları da Allah’tan gelecek olana karşı hiçbir şekilde korumayacaktır. Onlar ateşin yakıtıdırlar.

3.11.Tıpkı Firavun ailesinin ve öncesindekilerin durumu gibi. Delillerimizi yalanladılar ve Allah onları günahlarıyla yakaladı. Allah cezalandırması şiddetli olandır.

3.12.Dikkate almaz olan zıtlaşanlara de ki: Kaybedeceksiniz ve cehenneme doldurulacaksınız. Ne kötü yataktır!

3.13.Karşı karşıya gelmiş iki birlikte elbet sizin için bir delil vardı. Allah yolunda savaşan bir taraf ve göz bakışıyla onların kendilerinin iki misli gördükleri dikkate almaz olan zıtlaşan diğer taraf. Allah gerek gördüğünü yardımıyla destekler. Basiretli olanlar için elbet bunda bir ibret vardır.

3.14.Kadın, çocuk, kantarlarca yığınlarca altın gümüş, olgun atlar, geviş getiren hayvanlar, değerler ve benzeri arzulanan şeylere ilgi duymak insanlara çekici kılınmıştır. Bunlar dünya hayatının nasipleridir. Uyulacak bir zamanın hoşluğu Allah katındadır.

3.15.De ki: Size bunlardan daha iyisini haber vereyim mi? Uygun iradeli olanlar için Rablerinin katında kendisinde kalıcı olacakları içerisinden ırmaklar akan cennetler, çeşit çeşit tertemiz nimetler ve Allah’tan bir hoşnutluk olacaktır. Allah kullarını görendir.

3.16.Onlar ki “Rabbimiz! Sana inandık, günahlarımızı bağışla, bizi ateşin azabından koru!” derler.

3.17.Sabır gösterirler, doğruluk üzeredirler, vefalı duruş sergilerler, gereğince sunumlar yaparlar, seher vakitlerinde mağfiret dilerler.

3.18.Allah, kendisinden başka ilah olmadığına bizzat tanıklık eder. Melekler ve hakkaniyeti gözeten ilim sahipleri de tanıklık ederler. O’ndan başka ilah yoktur, her şeye güç yetirendir, gerçeğin hükmünü ortaya koyandır.

3.19.Allah katında din ancak esenlik duruşu üzere olmaktır. Mesaja muhatap olunanlar kendilerine ilim geldikten sonra sırf aralarındaki aşırı gitmeleri yüzünden ayrılığa düştüler. Kim Allah’ın delillerini dikkate almaz olursa elbet Allah hesabı seri olandır! 

3.20.Seninle tartışmaya girerlerse de ki: Ben yönümü Allah için esenlik duruşu üzere kıldım ve bana uyanlar da. Mesaja muhatap olunanlara ve mesajdan yoksun olanlara de ki: Siz de esenlik duruşu üzere oldunuz mu? Eğer esenlik duruşu üzere olurlarsa aydın olurlar. Eğer yüz çevirirlerse sana düşen ancak bildirmektir. Allah kullarını görmektedir.

3.21.Allah’ın delillerini dikkate almaz olan zıtlaşanlara, haksız yere nebileri öldürenlere, insanlardan hakkaniyeti öğütleyenleri öldürenlere acıklı bir azabı müjdele!

3.22.Onlar dünyada da ahirette de amelleri boşa gitmiş olanlardır. Onların yardımcıları olmayacaktır.

3.23.Mesajdan bir nasip verilmiş olanları görmedin mi? Aralarındaki hükmü ortaya çıkarması üzere Allah’ın mesajına çağrılıyorlar hem onlardan bazıları yanlışa dönerek yüz çeviriyorlar.

3.24.Böyle olması onların “Ateş bize sayılı günler dışında dokunacak değildir” demeleri yüzündendir. Onları, dinlerinde edindikleri yalanları aldattı. 

3.25.Peki kendisinde belirsizlik olmayan bir gün için onları topladığımızda ve kimseye haksızlık edilmeyip herkese kazancı verildiğinde nasıl olacak?

3.26.De ki: Hükümranlığın sahibi olan Allah’ım! Mülkü gerek gördüğüne verirsin gerek gördüğünden alırsın, gerek gördüğünü aziz kılarsın gerek gördüğünü zelil kılarsın. İyilik senin elindedir. Elbet sen her şey üzere takdiri olansın.

3.27.Geceyi gündüze katarsın gündüzü geceye katarsın. Ölüden diriyi çıkarırsın diriden ölüyü çıkarırsın. Gerek gördüğüne hesapsızca rızık verirsin.

3.28.İnanır olanlar, inanır olanların berisinde dikkate almaz olan zıtlaşanları destekçiler edinmesinler. Onlara karşı uygun iradeli bir yöneliş üzere olmanız dışında kim bunu yaparsa yaptığı Allah’ın hiçbir hükmüne sığmaz. Allah bizzat kendisi sizi uyarıyor. Dönüş Allah’adır!

3.29.De ki: Göğüslerinizdekini gizleseniz de açığa vursanız da Allah bilir. Göklerdekileri de yerdekileri de bilir. Allah her şey üzere takdiri olandır.

3.30.Yaptığı iyilikleri de kötülükleri de hazır bulacağı gün kişi ister ki keşke kötülükler kendisinden çok uzak olsa. Allah sizi bizzat kendisi uyarıyor. Allah kullarına çok merhametlidir.

3.31.De ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah mağfiret edicidir, iyilikle muamele edicidir.

3.32.De ki: Allah’a ve resule itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse elbet Allah dikkate almaz olan zıtlaşanları sevmez!

3.33.Doğrusu Allah Âdem’i, Nuh’u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini âlemler üzerine seçkin kıldı.

3.34.Onlar birbirinden gelen bir nesildi. Allah işitendir, bilendir.

3.35.İmran’ın hanımı demişti ki: Rabbim! Ben karnımdakini yoluna vakfederek sana adadım. Benden kabul eyle. Elbet sen işitensin, bilensin!

3.36.Ne zamanki onu dünyaya getirdi dedi ki: Rabbim! Onu kız doğurdum. Zaten onun ne doğurduğunu ve erkeğin kız gibi olmadığını en iyi bilen Allah’tı.  Ona Meryem ismini verdim. O ve soyu hakkında lanetli şeytandan sana sığınıyorum.

3.37.Rabbi, Meryem’e hüsnü kabul gösterdi ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Onu Zekeriya’nın himayesine verdi. Zekeriya ne zaman mihraba onun yanına girse onun katında bir rızık bulurdu. “Meryem! Bu sana neredendir?” dedi. “Allah katındandır” dedi. Allah gerek gördüğünü hesapsızca rızıklandırır!

3.38.Zekeriya orada Rabbine dua etti. “Rabbim! Bana katından uygun bir nesil bağışla, elbet sen duayı işitensin!” dedi.

3.39.Mihrapta yönelimde bulunmaya durmuşken melekler ona seslendi: Allah’tan olan bir sözü doğrulayıcı olarak ve önder, iffetli, nebi bir kişilik olarak Salihlerden olacak Yahya’yı Allah sana müjdeliyor.

3.40.“Rabbim! İhtiyarlık bana çökmüşken ve kadınım da kısırken nasıl çocuğum olabilir?” dedi. “Öyle de olsa Allah gerek gördüğünü yapar!” buyurdu.

3.41.“Rabbim! Bana bir delil göster.” dedi. “Üç gün boyunca insanlara işaretleşme dışında konuşamaman sana delildir! Rabbini çokça an, sabah akşam yönelişte ol!” buyurdu.

3.42.Vaktiyle melekler şöyle seslenmişlerdi: Ey Meryem! Allah seni seçti, arındırdı, âlemin kadınlarına seçkin kıldı.

3.43.Ey Meryem! Rabbine vefalı ol, saygılı ol ve teslimiyet gösterenlerle teslimiyet göster.

3.44.Bunlar sana vahiy buyurduğumuz bildiri olunan gözlemlenebilir ötesi gerçeğin haberlerindendir. Hangisi Meryem’i himayesine alacak diye kalemlerini attıklarında sen orada değildin. Tartıştıkları vakit sen yanlarında değildin.

3.45.Vaktiyle melekler şöyle seslenmişlerdi: Ey Meryem! Rabbin, kaynağı kendisi olan bir söz ile seni müjdeliyor: “Dünya ve ahirette itibarlı ve Allah’a yakın bulunanlardan olacak ismi Meryem oğlu İsa Mesih!  

3.46.İnsanlara beşikteyken de yetişkin iken de konuşacak, Salihlerden olacak.

3.47.“Rabbim! Bana bir beşer dokunmamışken nasıl çocuğum olabilir?” dedi. Buyurdu ki “Öyle de olsa Allah gerek gördüğünü yaratır. Bir oluşa hükmettiği zaman onun için sadece “ol!” der neticede olur.

3.48.Allah ona mesajı ve gerçeğin hükmünü, Tevrat’ı ve İncili öğretecek.

3.49.İsrailoğullarına bir resul olarak: Ben size rabbinizden bir delil ile geldim. Size çamurdan kuş görüntüsünde bir şekil yaparım, ona üflerim Allah’ın izniyle kuş olur. Allah’ın izniyle körü ve alaca hastalığına tutulanı iyileştiririm, ölülerin dirilmesini sağlarım, yediklerinizi ve evlerinizde biriktirdiklerinizi size haber veririm. Eğer inanır kimselerseniz elbet size bunda bir delil vardır!

3.50.Tevrat’tan önümde olanla ilgili bir doğrulayıcı olarak ve sizlere haram kılınan bazı şeyleri helal kılıcı olarak. Size Rabbinizden bir delil ile geldim. Allah’a yönelik uygun iradeli olun ve bana itaat edin!  

3.51.Allah benim de rabbimdir sizin de rabbinizdir. O’na kul olunuz. Dosdoğru yol işte budur! 

3.52.İsa onlardaki dikkate almazlığı hissedince dedi ki: Allah’a giden yolda bana yardımcı olacaklar kimlerdir? Havariler şöyle dediler: Allah’ın yolunun yardımcıları bizleriz, biz Allah’a inandık. Tanık ol ki biz Allah için esenlik duruşu üzere olanlarız.

3.53.Rabbimiz! İndirdiğine inandık ve resule uyduk, bizi şahitlerle beraber yaz!

3.54.Plan kurdular Allah da plan kurdu. Allah plan kuranların en iyisidir.

3.55.Bir vakit Allah şöyle buyurmuştu: Ey İsa! Seni vefat ettireceğim, katıma yükselteceğim, dikkate almaz olan zıtlaşanlardan seni arındıracağım ve sana uyanları dikkate almaz olan zıtlaşanlardan huzura çıkış gününe kadar üstün kılacağım. Hem dönüşünüz banadır, ayrılığa düştüğünüz konularda aranızda ben hükmedeceğim.

3.56.Dikkate almaz olan zıtlaşanları dünya ve ahirette şiddetli bir azaba uğratacağım, bir yardımcıları da olmaz!

3.57.İnanan ve uygun davranışlarda bulunanlara ise Allah ecirlerini tam olarak öder. Allah, hak tanımazları sevmez. 

3.58.Bu, deliller olarak ve gerçeğin hükmünü ortaya koyan bildiri olarak sana sunum yaptığımızdır.

3.59.Allah katında İsa’nın örneği Âdem’in örneğinde olduğu gibidir. O’nu topraktan yarattı hem onun için “ol!” dedi neticede oldu.

3.60.Gerçek Rabbinden gelendir artık tereddüt edenlerden olma!

3.61.İlim sana ulaştıktan sonra bu hususta kim seninle tartışmaya girerse de ki: Hadi! Çocuklarımızı çocuklarınızı, kadınlarımızı kadınlarınızı, bizleri sizleri çağıralım hem dua edelim Allah’ın lanetini yalancıların üzerine kılalım.  

3.62.Doğrusu işin gerçeğinin sunumu bu şekildedir. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah her şeye güç yetirendir, gerçeğin hükmünü ortaya koyandır.

3.63.Eğer yüz çevirirlerse elbet Allah bozguncuları bilendir.

3.64.De ki: Ey kitap ehli! Sizinle bizim aramızda aynı değeri ifade eden bir söze geliniz! Allah’tan başkasına kul olmayalım, O’na hiçbir şeyi iştirakçi kılmayalım, birbirilerimizi Allah’ın berisinde rabler edinmeyelim! Eğer yüz çevirirlerse deyin ki: Tanık olun ki biz Allah için esenlik duruşu üzere olanlarız.

3.65.Ey kitap ehli! İbrahim hakkında niçin tartışmaya giriyorsunuz? Hâlbuki Tevrat ve İncil kesinlikle ondan sonra indirilmiştir, akıl etmez misiniz?

3.66.İşte sizler böyle kimselersiniz! Bilginiz olan bir konuda tartışıyorsunuz peki bilginiz olmayan bir konuda ne diye tartışıyorsunuz?  Allah bilir siz bilmezsiniz!

3.67.İbrahim ne Yahudi ne de Hristiyan’dı. Lakin o gerçeklik üzereydi, esenlik duruşu üzereydi. Şirk üzere olanlardan değildi.

3.68.Elbet insanların İbrahim’e daha layık olanı ona uyanlardır, bu nebi ve inananlardır. Allah inanır olanların destekçisidir.

3.69.Kitap ehlinden bir zümre istedi ki sizi keşke karanlıkta bırakabilseler. İllaki kendilerini karanlıkta bırakırlar ve farkındalıkları olmaz.

3.70.Ey kitap ehli! Tanık olduğunuz halde Allah’ın delillerini niçin dikkate almıyorsunuz?   

3.71.Ey kitap ehli! Ne diye hakkı batılla karıştırıyorsunuz ve gerçeği bile bile gizliyorsunuz? 

3.72.Kitap ehlinden bir grup şöyle dediler: İnananlara indirilmiş olana günün başlangıcında inanın günün sonunda ise dikkate almazlık edin ki belki onlar da dönerler.

3.73.Sizin dininize uyandan başkalarına inanmayın! De ki: Size verilenin bir benzerinin başka birine de verilmesi noktasında ya da Rabbinizin katında olanla ilgili sizinle tartışmalarında asıl aydınlık Allah’ın aydınlığıdır. De ki: Lütuf Allah’ın elindedir, onu gerek gördüğüne verir. Allah rahmeti geniş olandır, bilendir.

3.74.Rahmetini gerek gördüğüne lütfeder. Allah büyük lütuf sahibidir.

3.75.Kendisine kantar dolusunca bir şeyi emanet etsen onu sana geri ödeyecek olan da kitap ehlindendir bir dinar kadarını emanet etsen tepesine binmedikçe onu sana geri vermeyecek olan da onlardandır. Bu onların “Ümmiler” hakkında bir sorumluluğumuz yoktur.” demeleri yüzündendir. Bile bile Allah’a karşı yalan söylerler.

3.76.Bilakis kim ahdine uygun davranır ve uygun iradeli olursa elbet Allah uygun iradeli olanları sever.

3.77.Doğrusu Allah’a verdikleri söze ve yeminlerine karşılık az bir bedeli satın alanların ahirette bir nasipleri olmaz. Allah huzura çıkış gününde onlara konuşmayacak ve taraflarına bakmayacaktır. Onları aklamayacaktır. Onlar için acıklı bir azap olacaktır.

3.78.Doğrusu onlardan bazıları var ki mesajdan sanasınız diye dillerini mesaja doğru eğip bükerler, oysa mesajdan değildir. Bu, Allah katındandır derler, oysa Allah katından değildir. Bile bile Allah hakkında yalan söylerler.

3.79.Bir beşer için Allah’ın kendisine mesaj, hüküm ve nebilik vermesi hem de insanlara “Allah’ın berisinde bana da kullar olunuz” demesi olacak şey değildir. Lakin “mesajdan öğrettikleriniz ve aldığınız dersler gereği Rabbe bağlı kimseler olunuz” der.

3.80.Size melekleri ve nebileri rabler edinmenizi emretmesi de olacak şey değildir. Esenlik duruşu üzere kimseler olmanızdan sonra size hiç dikkate almazlığı emreder mi?

3.81.Vaktiyle Allah nebilerden kesin söz almıştı. Size bir mesaj ve gerçeğe dair bir hüküm verdiğimde hem yanınızda olanla ilgili size doğrulayıcı bir resul geldiğinde ona mutlaka inanacaksınız ve yardımcı olacaksınız! Şunu da söylemişti: Kabullendiniz mi, üzerinize yüklediğim bu ağır yükü üstlendiniz mi? “Kabullendik” demişlerdi. “Tanık olun ben de sizinle tanık olanlardanım!” demişti. 

3.82.Artık bundan sonra kim yüz çevirirse işte onlar yalpalayan kimselerdir!

3.83.Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar? Göklerde ve yerde kim varsa neticede ister istemez O’nun için esenlik duruşu üzere olurlar ve O’na döndürülürler!

3.84.De ki: Biz inandık Allah’a ve bize indirilene; İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve torunlarına indirilene; Rablerinden Musa, İsa ve diğer nebilere verilene. Onların hiçbirini diğerinden ayırmayız. Biz Allah için esenlik duruşu üzere olanlarız.

3.85.Kim esenlik duruşu üzere olmaktan başka bir din ararsa bu ondan asla kabul edilmeyecek ve ahirette kaybedenlerden olacaktır.

3.86.Emin olma durumlarından sonra dikkate almaz olanları Allah nasıl aydın etsin? Hem de resulün gerçek olduğuna ve kendilerine apaçık kanıtlar geldiğine tanık olmuşlardır. Allah hak tanımaz olanları aydın etmez.

3.87.Böylelerinin cezası Allah’ın da meleklerin de tüm insanlığın da lanetinin üzerlerine olmasıdır.

3.88.Bu lanette kalıcıdırlar. Onlardan azap hafifletilmez ve taraflarına bakılmaz.

3.89.Ancak bundan sonra tevbe eden ve düzeltici davrananların durumları farklıdır. Elbet Allah bağışlayıcıdır, iyilikle muamele edicidir.

3.90.Emin olma durumlarından sonra dikkate almaz olanların, hem dikkate almazlıkta ziyadeleşenlerin tevbeleri asla kabul görmeyecektir. Onlar karanlıklara gömülmüşlerdir. 

3.91.Doğrusu dikkate almaz olan zıtlaşanlar ve dikkate almaz olan zıtlaşanlar olarak ölenler dünya dolusu altını feda edebilselerdi yine de onlardan kabul edilmezdi. Onlar için acıklı bir azap olacaktır, bir yardımcıları da yoktur.  

3.92.Sevdiğiniz şeylerden gereğince sunumlar yapmadıkça iyiliğe eremezsiniz. Neyi gereğince sunum yaparsanız Allah onu bilir.

3.93.“Tevrat’ın indirilmesinden önce İsrail’in kendisine haram kıldığı dışında tüm yiyecekler İsrail oğullarına helaldi”. De ki: Eğer doğruysanız getirin Tevrat’ı ve onu sunum yapın!

3.94.Bundan sonra kim Allah hakkında gerçek dışı bir söylem üretirse onlar hak tanımaz kimselerdir. 

3.95.De ki: Allah doğruyu sunmuştur. Gerçeklik üzere yönelimde olarak İbrahim’in yoluna uyunuz! O şirk üzere olanlardan değildi.

3.96.Doğrusu insanlığa âlemler için mübarek ve aydınlık üzere kurulmuş ilk ev Mekke’dekidir.  

3.97.Apaçık deliller ve İbrahim’in makamı oradadır. Kim oraya girerse emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi Allah’ın insanlar üzerindeki bir hakkıdır. Kim dikkate almazsa elbet Allah âlemlere muhtaç olmaktan beridir!

3.98.De ki: Ey kitap ehli! Niçin Allah’ın delillerini dikkate almıyorsunuz? Allah yaptıklarınıza şahittir!

3.99.De ki: Ey kitap ehli! Gerçeğe tanık olduğunuz halde niçin bir bulanıklık arayarak inananları Allah’ın yolundan uzak tutmaya çalışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir!

3.100.Ey İnananlar! Mesaja muhatap olunanlardan bazıları var ki onların sözünü dinlerseniz emin olma durumunuzdan sonra sizi dikkate almaz olan zıtlaşanlara dönüştürürler.

3.101.Size Allah’ın delilleri sunum yapılırken ve Allah’ın resulü aranızdayken nasıl dikkate almazsınız? Kim Allah’a bağlanırsa dosdoğru yolda aydın edilmiş olur. 

3.102.Ey İnananlar! Allah’a yönelik tam gereğince uygun iradeli olun! Mutlaka esenlik duruşu üzere olanlar olarak ölün.

3.103.Hep birlikte Allah’ın ipine tutunun, ayrılığa düşmeyin. Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinize düşman iken gönüllerinizi birleştirmişti de onun nimeti sayesinde kardeş olmuştunuz. Ateşten bir çukurun kenarında iken sizi oradan kurtarmıştı. Allah böylece delillerini sizin için açıkça ifade ediyor ki belki aydın olursunuz!

3.104.İyiliğe çağıran, iyilik olarak kabul göreni öğütleyen, kötülüğe engel olan nesil sizden olsun. Ferahlığa mutluluğa erecek olanlar onlardır.

3.105.Kendilerine apaçık kanıtlar gelmişken bölünüp parçalanan ve ayrılığa düşen kimseler gibi olmayın. Böyle kimseler için büyük bir azap olacaktır.

3.106.O gün yüzler var ki ak olacak, yüzler var ki simsiyah kesilecek! Yüzleri simsiyah kesilenlere “Emin olma durumunuzdan sonra mı dikkate almaz zıtlaşır oldunuz? Dikkate almaz zıtlaşır olmanız gereğince tadın azabı!” denecektir.

3.107.Yüzleri ak olanlar Allah’ın rahmetinde olacaktır. Onda devamlıdırlar.

3.108.Bunlar gerçeği ortaya koymak üzere sana sunum yaptığımız Allah’ın delilleridir. Yoksa Allah âlemler için zulüm irade ediyor değildir.

3.109.Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Bütün işler sonuçta Allah’a dayanır.

3.110.İnsanlık için çıkarılmış en iyi nesil sizlersiniz. İyilik olarak kabul gören durumu öğütler kötülüğü menedersiniz, Allah’a inanırsınız. Kitap ehli de inansalardı elbet onlar için iyi olurdu. İnanır olanları da var ama çokları yalpalayan kimselerdir.

3.111.Sizi, eziyet verme dışında bir zarara uğratamazlar. Sizinle savaşırlarsa arkasın geri dönüp kaçarlar, hem yardım da göremezler.

3.112.Allah’a ve insanlara olan taahhütlerine bağlı olmadıkları sürece nerede olurlarsa olsunlar zilletin altında ezileceklerdir, Allah’tan bir gazaba uğrayacaklar ve üzerlerine sefalet çökecektir. Böyle olması Allah’ın delillerini dikkate almaz olmaları ve hakka uymayıp nebileri öldürmeleri gereğincedir. Böyle olması başkaldırmaları ve saldırgan olmaları gereğincedir.

3.113.Hepsi aynı değildir. Kitap ehlinden gece vakitleri Allah’ın delillerini sunum edinen sağlam bir nesil bulunmaktadır ve onlar saygı üzere olurlar.

3.114.Allah’a ve ahiret gününe inanırlar, iyilik olarak kabul gören durumu öğütlerler, kötülüğü menederler ve iyiliklere koşuşurlar. Onlar iyilerdendir.

3.115.İyilik olarak yaptıkları hiçbir şey dikkate alınmaz olmayacaktır. Allah uygun iradeli olanları bilendir. 

3.116.Doğrusu dikkate almaz olan zıtlaşanları malları da çocukları da Allah’tan gelecek olana karşı hiçbir şekilde korumayacaktır. Onlar ateşin yoldaşıdırlar, onlar onda devamlıdırlar.

3.117.Onların şu dünya hayatında yaptıkları sunumların örneği keskin bir soğuğu taşıyan hava akımının isabet edip de mahvettiği, kendilerine zulmetmiş kimselerin ekininin örneği gibidir. Allah onlara zulmetmedi lakin onlar kendilerine zulmeder oldular.

3.118.Ey İnananlar! Berinizde olanlardan yakın çevre edinmeyin! Onlar size zahmet vermekten geri durmazlar, sıkıntıya düşmenizi isterler. Kinleri nefretleri ağızlarından belirir. Göğüslerinde sakladıkları daha da kötüdür. Eğer akıl ederseniz delillerimizi sizin için açıkça ifade etmişizdir.

3.119.İşte sizler onları seversiniz ama onlar sizi sevmezler. Siz mesajın tamamına inanırsınız ama onlar sizinle karşılaştıklarında inandık derler, baş başa kaldıklarında size olan kinlerinden parmaklarını ısırırlar. De ki: Kininizden kahrolun! Elbet Allah göğüslerin özünü bilendir.

3.120.Size bir iyilik dokunsa fenalarına gider. Başınıza bir kötülük gelse sevinirler. Eğer sabreder ve uygun iradeli olursanız hiçbir şekilde planları size zarar veremez. Allah yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.

3.121.Vaktiyle ailenin yanından erkenden ayrılmış, inanır olanları savaş için mevzilerine yerleştiriyordun. Allah işitendir, bilendir.

3.122.Sizden iki taife başarısız olmaktan tedirgin düşmüştü. Oysa Allah onların destekçisi idi. İnanır olanlar ancak Allah’ı vekil edinsinler.

3.123.Hem zayıf olduğunuz halde Allah size Bedir’de yardım etmişti. Allah’a yönelik uygun iradeli olun ki şükredersiniz.

3.124.İnanır olanlara diyordun ki: İndirilecek üç bin melekle Rabbinizin size sağlamlık vermesi sizin için yetmez mi?

3.125.Evet, eğer sabır gösterir ve uygun iradeli olursanız hemen şimdi üzerinize gelseler bile Rabbiniz görevlendirilmiş beş bin melek ile size sağlamlık verecektir.

3.126.Allah bunu sırf size müjde olsun ve böylece kalpleriniz yatışsın diye yaptı. Bu yardım ancak her şeye güç yetiren ve gerçeğin hükmünü ortaya koyan Allah tarafındandır.

3.127.Dikkate almaz olan zıtlaşanlardan bir tarafı durdurmak yahut sindirmek böylece başaramadan dönmelerini sağlamak içindir. 

3.128.Meselede senin hiçbir yetkin yoktur. İster onlara merhametiyle yönelir ister onları azabına uğratır. Sonuçta onlar hak tanımaz kimselerdir.

3.129.Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Gerek gördüğünü bağışlar gerek gördüğüne azap eder. Allah bağışlayıcıdır, iyilikle muamele edicidir.

3.130.Ey İnananlar, zaafı istismara dayalı kat kat getiriyi yemeyin! Allah’a yönelik uygun iradeli olun ki belki ferahlığa mutluluğa erersiniz!

3.131.Dikkate almaz olan zıtlaşanlar için hazırlanan ateşe karşı uygun iradeli olunuz.

3.132.Allah’a ve resule itaat edin ki merhamete uğrarsınız.

3.133.Rabbinizden olan bağışlanmaya, genişliği gökler ile yer mesafesince olan cennete koşuşun. Uygun iradeli olanlar için hazırlanmıştır.

3.134.Onlar ki bollukta ve darlıkta gereğince sunumlar yaparlar, öfkelerini yutarlar ve insanları bağışlarlar. Allah gereğince davrananları sever. 

3.135.Onlar ki çirkin bir iş yaptıklarında yahut kendi benliklerine zulmettiklerinde Allah’ı hatırlarlar ve günahları için bağışlanma dilerler. Allah’tan başka günahları kim bağışlayabilir? Onlar, bile bile yanlışlarında ısrarcı olmazlar. 

3.136.Onlara verilecek karşılık Rablerinden olacak bir bağışlanmadır ve içerisinden ırmaklar akan cennetlerdir. Orada kalıcıdırlar. Gereğini yapanların ecri ne güzeldir.

3.137.Sizden önce nice süregelen yaşantılar geçmiştir. Yeryüzünde dolaşın da yalancıların sonunun nasıl olduğuna bakın!

3.138.Bu, insanlık için bir açıklamadır ve uygun iradeli olanlar için bir aydınlıktır, bir öğüttür.

3.139.Gevşemeyin üzülmeyin eğer inanır kimselerseniz üstün olanlar sizlersiniz.

3.140.Eğer siz bir yara alırsanız karşınızdaki kimseler de benzeri bir yara almıştır. Böyle günlerin insanlar arasında dolaşımını sağlarız. Allah’ın inananları bilmesi ve aranızdan şahitler edinmesi üzere böyledir. Allah, hak tanımaz olanları sevmez.

3.141.Allah’ın inananları arındırması ve dikkate almaz olan zıtlaşanların kökünü kazıması üzere böyledir.

3.142.Yoksa Allah, aranızdan gayret gösterenleri bilmeden sabredenleri bilmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?

3.143.Oysa ölümle yüzleşmeden önce onu temennide bulunmuştunuz! İşte onu gördünüz ve bakınıyorsunuz!

3.144.Muhammed ancak bir resuldür. Ondan önce de nice resuller gelip geçmiştir. O ölür ya da öldürülürse gerisin geri mi döneceksiniz? Kim arkasın geri dönerse Allah’ı hiçbir zarara uğratamaz. Allah şükredenleri ödüllendirecektir.

3.145.Süreci olan bir yasa üzere Allah’ın izniyle olmadıkça bir kimsenin ölmesi olacak şey değildir. Kim dünya nimetini irade ederse ondan ona veririz. Kim ahiret nimetini irade ederse ondan da ona veririz. Şükredenleri ödüllendireceğiz.

3.146.Nice nebiler ve yanlarındaki Rabbe bağlı kimseler savaştılar. Allah yolunda başlarına gelenden dolayı gevşeklik göstermediler, zayıflık etmediler ve boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.

3.147.Onların “Rabbimiz! Günahlarımızı ve davranışlarımızdaki aşırılığımızı bağışla, ayaklarımıza sebat ver ve dikkate almaz olan zıtlaşanlara karşı yardımcımız ol!” demelerinden öte bir söylemleri olmadı.

3.148.Sonuçta Allah onlara dünya nimetini ve ahiret nimetinin güzelliğini verdi. Allah gereğince davrananları sever.

3.149.Ey inananlar! Eğer dikkate almaz olan zıtlaşanların sözünü dinlerseniz sizi gerisin geri çevirirler, kaybedenler olursunuz!

3.150.Oysa sizin Mevla’nız Allah’tır. O, yardım edenlerin en iyisidir!

3.151.Hakkında hiçbir yetki indirmediği şeyi Allah’a iştirakçi yapmaları sebebiyle dikkate almaz olan zıtlaşanların kalplerine korku salacağız. Onların varacağı yer ateştir. Hak tanımazların yeri ne kötüdür! 

3.152.Allah’ın izniyle onların köklerini kazıdığınız sırada Allah size vaadini doğrulamış oluyordu. Sonunda size hoşunuza gideni göstermişken azminiz kırıldı, emir konusunda tartıştınız ve emre karşı geldiniz. Sizden dünyayı da irade eden vardı ahireti de irade eden vardı. Hem sizi sınamak üzere düşmanlarınızdan geri tuttu. Yine de sizi bağışlamış bulunuyor. Allah inanır olanlara lütuf sahibidir. 

3.153.Siz yukarı doğru kaçışırken ve kimseye dönüp bakmazken resul arkanızdan size sesleniyordu. Elinizden kaçırdığınıza ve başınıza gelene üzülecek haliniz kalmaması üzere sizi kederden kedere uğrattı. Allah yaptıklarınızdan haberlidir. 

3.154.Hem o kederin ardından üzerinize, aranızdan bir taifeyi etkisi altına alan bir eminlik dinginlik indirdi. Bir taife ise kendi nefislerinin derdine düşmüş, cahiliye anlayışı üzere gerçeği dikkate almaksızın Allah hakkında zan besliyordu. Diyorlardı ki: İş neticede bize mi bağlı? De ki: Elbet iş neticede tümüyle Allah’ın yetkisindedir. Senin yanında açığa vuramadıklarını benliklerinde gizliyorlar. Diyorlar ki: İş netice de bir şekilde bize bağlı olsaydı burada öldürülmezdik. De ki: Evlerinizde de olsaydınız kendileri için öldürülmek yasalaştırılmış olanlar yıkılacakları yerlere belireceklerdi.  Allah’ın, göğüslerinizde olanı sınaması ve kalplerinizde olanı ayıklaması üzere durum budur. Allah göğüslerin özünü bilendir.

3.155.İki ordu karşı karşıya geldikleri gün aranızdan kaçmaya yeltenenleri bazı eylemleri vesilesiyle şeytan hataya sürüklemek istedi. Allah onları da bağışlamış bulunuyor. Elbet Allah mağfiret edicidir, makul muamele edicidir. 

3.156.Ey inananlar! Yeryüzünde sefere çıkmış ya da gazaya katılmış kardeşleri hakkında “Yanımızda kalsalardı ölmezlerdi, öldürülmezlerdi!” diyen dikkate almaz olan zıtlaşanlar gibi olmayın! Kalplerinde Allah’ın bir hasret kılması üzere böyle konuşuyorlar. Hayatı veren de Allah’tır hayatı sonlandıran da. Allah yaptıklarınızı görendir. 

3.157.Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz Allah’tan olacak bir bağışlanma ve rahmet elbet onların biriktirdiklerinden iyidir.

3.158.Zaten ölseniz de öldürülseniz de mutlaka Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.

3.159.Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın etrafından dağılıp giderlerdi. Onları bağışla, onlar için bağışlanma dile. Yapılacak işler konusunda onlarla istişare et. Kararı verdiğin an Allah’ı vekil edin.  Allah kendisini vekil edinenleri sever.

3.160.Allah size yardım ederse sizi yenebilecek yoktur, sizi yardımsız bırakırsa sonra size kim yardım edebilir? İnanır olanlar ancak Allah’ı vekil edinsinler! 

3.161.Bir nebinin kaba sabalık etmesi olacak şey değildir. Kim kaba sabalık ederse huzura çıkış günü kaba sabalığıyla gelir. Hem herkese kazandığı tam ödenir, kimseye haksızlık edilmez.

3.162.Allah’ın rızasına uyan kimse Allah’ın gazabına uğramış ve varacağı yer cehennem olan kimse gibi mi olur? Ne kötü sonuç!

3.163.Onlar Allah katında derece derecedirler. Allah yaptıklarını görendir.

3.164.Allah aralarından bir resul göndermekle inanır olanlara büyük bir iyilikte bulunmuştur. Onlara Allah’ın delillerini sunum yapıyor, onları arındırıyor, onlara mesajı ve gerçeğin hükmünü öğretiyor. Oysa daha önce apaçık bir yanlıştaydılar.

3.165.Onlara iki mislini tattırmış olmanıza rağmen musibet sizin başınıza gelince “Bu neden böyle oldu?” diye söyleniyor musunuz? De ki: Bu sizin kendinizden kaynaklanmaktadır. Elbet Allah her şey üzere takdiri olandır.

3.166.İki ordu karşı karşıya geldikleri gün başınıza gelenler elbet Allah’ın izniyle ve inanır olanları bilmesi üzere olmuştur.

3.167.İkiyüzlü davrananları da bilmesi üzere olmuştur. Onlara “Gelin Allah yolunda savaşın ya da müdafaada bulunun!” dendiğinde “savaş olacağını bilsek elbet size uyardık” demişlerdir. O gün onlar dikkate almaz zıtlaşır olmaya emin olma durumu açısından daha yakındılar. Kalplerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlar. Allah gizlediklerini en iyi bilendir. 

3.168.Onlar kendileri aşağı otururlarken kardeşleri için “Bizim sözümüzü dinleselerdi öldürülmezlerdi” diyen kimselerdir. De ki: Eğer doğruysanız kendiniz için ölümsüzlüğü sağlayın!

3.169.Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanma! Bilakis diridirler, Rableri katında rızıklanırlar.

3.170.Allah’ın, onlara lütfundan verdikleriyle mutluluk üzeredirler. Arkalarından kendilerine katılmamış olanların da üzerlerine bir korku olmayacağı ve üzülmeyecekleri üzere hoşluk duyarlar.  

3.171.Allah’tan olan bir nimet ve fazilet üzere hoşluk duyarlar. Elbet Allah inanır olanların ecrini zayi etmez. 

3.172.Onlar ki başlarına gelen o büyük acıdan sonra Allah ve resulünü dikkate almışlardır. Onlardan gereğince davranan ve uygun iradeli olanlar için büyük bir ecir olacaktır. 

3.173.Onlar ki birileri kendilerine “insanlar size karşı birlik olmuşlardır, onlardan korkun” demişler ama bu durum onları emin olma durumu açısından ziyadeleştirmiştir. “Allah bize yeter! O, ne güzel vekildir!” demişlerdir.

3.174.Böylece kendilerine bir kötülük dokunmadan Allah’tan bir nimet ve lütuf ile geri dönmüşlerdir. Allah’ın rızasına uymuşlardır. Allah büyük lütuf sahibidir.

3.175.İşte şeytan ancak destekçilerini korkutabilir. Eğer inanır kimselerseniz onlardan korkmayın benden korkun!

3.176.Dikkate almazlıkta yarışanlar seni üzmesin. Onlar Allah’a hiçbir şekilde zarar veremezler. Allah onlara ahirette bir nasip kılmamayı irade eder. Onlar için büyük bir azap olacaktır! 

3.177.Emin olma durumuna karşılık dikkate almazlığı satın alanlar Allah’a hiçbir şekilde zarar veremezler. Onlar için acıklı bir azap olacaktır!

3.178.Dikkate almaz olan zıtlaşanlar sanmasın ki kendilerine süre tanımamız onlar için iyidir! Neticede iyilikten uzak durma durumlarını artırmaları üzere onlara süre tanımış oluyoruz. Onlar için aşağılayıcı bir azap olacaktır.

3.179.Allah inanır olan kimseleri bulunduğunuz hal üzere bırakacak değildir. Nihayet kötüyü iyiden ayırt edecektir. Allah sizi bildiri olunan gözlemlenebilir ötesi gerçeğe vakıf kılacak değildir. Lakin kendi resulleri olarak gerek gördüğünü seçer. Şu hâlde Allah’a ve resullerine inanın. Eğer inanır ve uygun iradeli olursanız sizin için büyük bir ecir olacaktır.

3.180.Allah’ın kendi lütfu olarak verdikleri konusunda cimri davrananlar bu durumun kendileri için iyi olduğunu sanmasınlar! Aksine bu onlar için kötüdür. Cimri davrandıkları şeyler huzura çıkış günü boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah yaptıklarınızdan haberlidir.

3.181.“Allah fakirdir biz zenginiz” diyenlerin sözünü Allah işitmiştir. Söylediklerini de hakka uymayıp nebileri öldürmelerini de kayda geçireceğiz. “Tadın yakıcı azabı!” diyeceğiz.

3.182.Bu, kendi ellerinizle öncelediğiniz yüzündendir. Yoksa Allah kullarına zulmedici değildir.

3.183.“Ateşin yiyeceği bir kurban ile gelmedikçe hiçbir resule inanmamamız konusunda Allah bizden ahit aldı!” diyenlere de ki: Benden önce nice resuller size apaçık kanıtlarla ve söylediğinizle gelmişlerdi. Eğer doğruysanız onları ne diye öldürürdünüz!

3.184.Eğer seni yalanladılarsa senden önce de apaçık kanıtlarla, yazılı sayfalarla ve aydınlatıcı mesajla gelmiş nice resulleri yalanlanmışlardı.

3.185.Her can ölümü tadacaktır. Huzura çıkış gününde ecriniz size tam ödenecektir. Kim ateşten uzak tutulur ve cennete konursa kazanmış kurtulmuştur. Dünya hayatı aldatıcı bir nasipten öte bir şey değildir.

3.186.Mallarınız ve canlarınız konusunda mutlaka imtihana çekileceksiniz. Sizden önce mesaja muhatap olunanlardan ve müşriklerden mutlaka pek çok rahatsız edici söz işiteceksiniz. Eğer sabreder ve uygun iradeli olursanız elbet bu, azim gerektirecek işlerdendir.

3.187.Vaktiyle Allah “Mesajı insanlara mutlaka açıkça ifade edeceksiniz, gizlemeyeceksiniz!” diye mesaja muhatap olunanlardan kesin söz almıştı. Mesajı arkası gerilerine bıraktılar ve ona karşılık az bir bedeli satın aldılar. Satın aldıkları şey ne kötüdür!

3.188.Bu şekilde yaptıklarıyla mutluluk duyup yapmadıklarıyla övülmeyi umanların azaptan kurtulacaklarını sanma. Onlar için acıklı bir azap olacaktır.

3.189.Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Allah her şey üzere takdiri olandır.

3.190.Göklerin ve yerin yaratılışında, geceyle gündüzün değişiminde yaklaşımı makul olanlar için elbet deliller vardır.

3.191.Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzereyken Allah’ı hatırlarlar, göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler ve “Rabbimiz! Bunları boşuna yaratmış değilsin. Senin şanın yücedir! Bizi ateşin azabından koru” derler!

3.192.Rabbimiz! Sen kimi ateşe koyarsan onu perişan edersin. Hak tanımazların yardımcıları olmaz.

3.193.Rabbimiz! “Rabbinize inanın!” diyerek bizi emin olma durumuna çağıran davetçiyi dinledik ve inandık. Rabbimiz! Bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi iyilik üzere olanlarla birlikte vefat ettir.

3.194.Rabbimiz! Resullerine vaat ettiklerini bize lütfet. Bizi huzura çıkış gününde perişan etme. Sen vaadinden caymazsın! 

3.195.“kadın olsun erkek olsun aranızdan hiç kimsenin yaptığını zayi etmem. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret eden, yurtlarından çıkarılan, yolumda eziyet gören, savaşan ve öldürülenlerin kusurlarını elbet örteceğim. Onları Allah katından bir ödül olarak içerisinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Ödülün güzeli Allah’ın katındadır!” diyerekten Rableri onlara cevap vermiştir.

3.196.Dikkate almaz olan zıtlaşanların beldelerde dolaşıp durmaları seni aldatmasın.

3.197.Az bir nasip, hem varacakları yer cehennemdir! Ne kötü yataktır!

3.198.Ama Rablerine yönelik uygun iradeli olanlar için içerisinden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah katında bir konuk olarak orada kalıcıdırlar. İyilik üzere olanlar için Allah katında olan daha iyidir.

3.199.Kitap ehlinden öyleleri vardır ki Allah’a inanırlar, Allah’a gönülden bağlılık göstererek size indirilene de kendilerine indirilene de inanırlar. Allah’ın delillerine karşılık az bir bedeli satın almazlar. Onların ecirleri Rablerinin katındadır. Allah hesabı seri olandır. 

3.200.Ey inananlar! Sabırlı olun, sebat gösterin, sağlam durun, Allah’a yönelik olarak uygun iradeli olun ki ferahlığa mutluluğa erersiniz. 

7 yorum:

  1. Kuran’ın inişinden sonraki İslam toplumları da belki yazılı ve ezberlenen Kuran’ın Orijinal metnini bozamamışlar,ama, söylem ve anlamlarını yaşamlarında çarpıtarak bozmuşlardır.
    Ruh eşyadaki özelliklerdir.
    EŞYA;ÖLÇÜ ALINDIĞINDA.İNSANLIĞIN PROBLEMİ ÇÖZÜLÜR.
    https://t.co/5V5oiSn7JG

    YanıtlaSil
  2. Dini Kur'an'dan Okumak-Bu mesajda belirsizlik yoktur. Uygun iradeli olanlara aydınlanma öğretisidir.
    Takva sahiplerine yol göstericidir.
    KURANIN TAFSİLİ VE TEFSİRİ ALLAHA AİTTİR!
    KUR'AN'A TAM BİR MEAL YAZILAMAZ?
    KUR’AN NEDEN ARAPÇA?
    İNSAN,EŞYA VE VAKIA İLE OLAN İLİŞKİSİ.
    İddia eden kişiden delil getirmesi istenir.
    KAFİR NE DEMEK.İNCELE ARAŞTIR.
    ALLAH’TAN ROL ÇALARAK ALLAH’A MEYDAN OKUYAN MÜSLÜMANLAR!
    BENİM CENNETİM GARANTİ DİYEBİLMELİ MÜSLÜMAN.
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1852125738572152&id=100013242319421

    YanıtlaSil
  3. 230.İNFAK EN SEVİLEN DEĞERLERDEN YAPILMALIDIR-
    Allah'a ve Elçisi'ne inanın. Sizi, kendisine sonradan sahip yaptığı şeylerden Allah yolunda harcayın/Başta kendi yakınlarınız olmak üzere başkalarının nafakalarını sağlayın.
    KUR'AN'A NEDEN TAM BİR MEAL YAZILAMAZ?
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=pfbid021MXZ9bxpxWQQUxSq9LtTUzUupDcvWkrRNY9c2Pna9331dbMpasbjZTvmK9w4G5aWl&id=100013242319421

    YanıtlaSil
  4. UYANIŞ-10-REZİLLİK AZABI ve YUNUS KAVMİ-Ne olurdu, iman edip de imanları kendilerine yarar sağlamış bir kent olsaydı ya?
    ŞEYTANIN AVANELERİ.UYAN EY MÜSLÜMAN VE DİĞER İNSANLAR.
    Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helâk ettik. Düşünüp ibret alan yok mu?
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1903219406796118&id=100013242319421

    YanıtlaSil
  5. UYANIŞ-15.AYDIN'IN KUR'AN'CA TANIMI.
    📷"adam arıyorum"📷
    ...bozgunculuktan vazgeçirmeye çalışan idrak ve ibadet ehli bir bölük halk bulunsaydı ya...
    Peygambere salat etmek onun tebliği olan Kur'an'a tutunmaktır-
    Aydınlara çağrı.
    Alim,yaşadığı çağa ilmiyle şahitlik eden ...
    SADELİKTEN NEFRET EDEN İNSAN TÜRÜNÜN ULEMÂSI..
    Müslüman evinde rahat rahat yatamaz.
    GELİN DÜNYAYI YÖNLENDİRELİM.
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1925996734518385&id=100013242319421

    YanıtlaSil
  6. 22.TEVBEYİ KİM KABUL EDER,GÜNAHLARI KİM AFFEDER ?"Ey nefislerine karşı gerçeği bütünüyle ortaya koymayan kullar!
    EŞYANIN KAİDELER ARACILIĞI İLE DİLE GELMESİ...!
    Cenneti kazanmak onay ve red meselesidir. Kişilerin cennet algısını berraklaştırmak, netleştirmek gerekir.
    BENİM CENNETİM GARANTİ DİYEBİLMELİ MÜSLÜMAN.
    Bir topluluğa karşı duyduğunuz kin, sizi adaletten saptırmasın, ...
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1961740080944050&id=100013242319421

    YanıtlaSil
  7. UYANIŞ-23.SAHTE RABBLER-ALİ İMRAN-...Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim...
    Biz kendi komşularınız olan memleketleri değişime/yıkıma uğrattık.Allah'ın ilkelerine uygun hareket etsinler diye...
    Nebiyi rab edinip ona kulluk etmek?
    KAİDELER+ÇÖZÜM.
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1966994427085282&id=100013242319421

    YanıtlaSil