26 Ağustos 2007 Pazar

Tasavvuf ve İslam

Tasavvuf islami bir bakış olmaktan ziyade tüm dinlerden derlenen temelinde ruhbanlık olan kaynağı kuran değil ilham olan bir bakıştır. Bağlılarını aklı kullanıp kuranı anlamaya değil şeyhi kabullenip ilhama bağlanmaya sürükler. Kendilerince bir takım evliyalar oluşturarak insanları sözde evliyaların etrafında toplar. Sözde evliyalar diyorum çünki Kimlerin Allah dostu olduğunu Allahtan başka hiç kimse bilemez. İnsanlar ya Allah dostudur ya da şeytan dostudur. Allah dostu diye ayrı bir ruhban sınıfı yoktur.
Allah dostlarının iki özelliği vardır: İman ve takva.
"Bilesiniz ki, Allah'ın dostlarına korku yoktur; onlar üzülmeyecekler de. Onlar, iman edip de takvâya ermiş olanlardır." (Yunus 62-63)
Bu özellikler Allah tarafından açıklanmıştır. Evliya belli bazı kimseler değil iman eden ve takva sahibi olan herkestir. Evliya dedikleri bir takım zatlar güya Allahtan bilgi almaktadırlar. Bunun adına da ilham denmektedir. Halbuki evliya Allah dostları demek olduğuna göre Allah dostlarının kim olduğuna Allah karar verir.
Allah dostları iman eden ve takva sahibi olan herkestir. Oysa evliya diye sunulan hiç kimsenin Allah dostu olduğunu gösteren bir delil yoktur. Allah dostunun Allahtan bilgi alması diye birşey zaten yoktur. Allahtan bilgiyi sadece peygamberler alır.
Özellikle evliya denen kişilerin yazdıkları kitapları Allaha isnat etmeleri, bu kitap bana Allah tarafından yazdırıldı demeleri bir iftiradan başka bir şey değildir. Bu durum Yüce rabbimizin Şu buyruklarına tamamen aykırıdır.
“Allah bütün gaybı bilir, gaybını kimseye açıklamaz. Dilediği peygamber bunun dışındadır. Onun önüne ve arkasına gözcüler diker. Böylece o (peygamber) bilsin ki, onlar (o melekler) Allah’ın gönderdiklerini tastamam ulaştırmış, (kendisi de) onların yanında olanı kavramış ve her şeyi bir bir saymıştır.” (Cin 72/26-28),
“Senden önce gönderdiğimiz bir tek nebi ve elçi yoktur ki, bir şeyi arzuladığı zaman şeytan onun arzusuna vesvese sokuşturmuş olmasın. Allah şeytanın sokuşturduğunu giderir, sonra Allah âyetlerini pekiştirir. Allah bilendir, hakîmdir.” (Hacc 22/52),
“Vay o kimselere ki, kendi elleriyle kitap yazarlar, sonra “bu Allah katındandır” derler. Hedefleri, onun karşılığında bir şeyler almaktır . Vay o ellerinin yazdığından dolayı onlara! Vay o kazandıklarından dolayı onlara!.” (Bakara 2/79)
Allahın kitabı Kuranla çelişen hiçbir ilham Allahtan değildir. Gerçek şu ki Kurana aykırı olan her ilham hiç şüphesiz şeytandandır. Çünki sözde evliyaların ilhamına karışan şeytan vesveselerinin Allah tarafından arındırıldığına dair bir delil yoktur. Allah peygamberine gönderdiği vahyi şeytan vesvesesinden arındırmaktadır.
Evliya denen zatların, akılla düşünülüp Kurana yönelindiği zaman İslama ters olduğu açıkça anlaşılacak sözler sarf ettikleri anlaşıldığında savunmaya geçilmekte ve sekerat halinde bunu söylemişlerdir denmektedir. İslamda sarhoş edici herşey yasaktır. Bu nasıl bir yol ki aklı başında birinin söylemesi durumunda kişiyi kafir kılacak sözü söyleyecek kadar, sözde evliya olan zatları, sarhoş etmektedir.
Müslüman hiçbir zaman körü körüne bağlanmamalıdır. herşeyi kuranın ışığinde dağerlendirmelidir. Feraset de zaten kuran gözü ile olaylara bakabilmektir. Kişi kuranı okuya okuya , okumaktan kastım anlamak üzere kuranla haşir neşir olmaktır, olaylara Kuran ışığında bakabilecek anlayışa kavuşur. Müminin feraseti de zaten budur.
Allah, bizleri kendi kitabı, Kuran, dururken, herşey apaçıkken, körü körüne başka kimselere bağlanıp sonra da Kurana aykırı durumlarla karşılaşınca, görmemezlikten gelip Allah dostları bunu bilmiyorlar mı idi diyerek aklı devre dışı bırakan, hiç düşünmez misiniz hitabındaki kişilerin durumuna düşen kimselerden eylemesin. amin...
"Rabbinizden size indirilene uyun, Onun dışında evliyaya uymayın. Ne az öğüt alıyorsunuz?" (Araf,3)