BismillahirRahmanirRahim
4.1.Ey İnsanlar! Sizi bir özden yaratan, eşini de aynı
özden yaratan ve ikisinden birçok erkek ve kadın vücuda getiren Rabbinize
yönelik uygun iradeli olun. Kendisi namına hesaplaştığınız Allah’a ve yakınlık
bağlarına uygun iradeli olun. Elbet Allah üzerinizde gözetmendir.
4.2.Yetimlere mallarını verin. Kötü olanı iyi olanla
değiştirmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Bu büyük bir vebaldir.
4.3.Eğer yetimlere hakkaniyetli olamamaktan
korkarsanız sizin için hoşluğu ve uygunluğu olan yetimi olmayan kadınlardan
ikişer üçer dörder nikâhlayın. Eğer kadınlar arasında adalet yapamamaktan
korkarsanız nikahlanma noktasında bir tanesiyle ya da zaten evlilik sözleşmenizde
olan ile yetinin. Böyle olması adaletli olamamanız noktasında daha düşük bir
risk olur.
4.4.Kadınlara nikahlanma ikramlarını bir bağış olarak ödeyin.
Eğer ondan bir şeyi size uygunlukla kendiliğinden verirlerse hoşlukla afiyetle
yiyin.
4.5.Allah’ın, idarenize bıraktığı mallarınızı
düşüncesizlere teslim etmeyin. Onlarla geçimlerini ve giyimlerini sağlayın.
Kendileriyle iyilik olarak kabul gören bir durum üzere konuşun.
4.6.Yetimleri nikâh çağına varıncaya kadar
deneyin. Eğer bir olgunluklarını görürseniz mallarını kendilerine verin.
Büyüyorlar diye saçıp savurarak tez elden mallarını bitirmeye kalkışmayın!
İhtiyacı olmayan bundan çekinsin. İhtiyacı olan iyilik olarak kabul gören
durumda yararlansın. Mallarını kendilerine teslim ettiğiniz zaman teslim
ettiğinize dair şahit bulundurun. Hesap görücü olarak Allah yeter.
4.7.Ana baba ve yakınların bıraktığında erkekler için
bir pay vardır. Ana baba ve yakınların bıraktığında kadınlar için de ondan az
ya da çok belirlenmiş bir pay vardır.
4.8.Paylaşım anında yakınlar, yetimler ve gereksinimi
olanlar hazır bulunursalar onlara da ondan bir bağış yapın ve onlarla iyilik
olarak kabul gören bir durum üzere konuşun.
4.9.Arkalarında zayıf bir nesil bırakmaları durumunda
endişe duyacak olanlar bunlar hakkında da duyarlı olsunlar, Allah’a yönelik uygun
iradeli olsunlar ve uygun bir dil kullansınlar.
4.10.Yetimlerin mallarını haksızlıkla yiyenler ancak
karınlarına ateş doldururlar. Yakında tutuşmuş bir ateşe yöneleceklerdir.
4.11.Allah size evladınız konusunda erkek için iki kız
hissesi kadar tavsiye eder. Eğer kızlar ikinin üzerinde
olursalar bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer kız bir olursa bıraktığının
yarısı onundur. Eğer mirası bırakanın çocuğu varsa bıraktığından anne
babasının her biri için altıda bir vardır. Eğer çocuğu yokken anne babası
ona mirasçı olmuşsa annesi için üçte bir vardır. Bu durumda miras bırakanın
kardeşleri de varsa annesi için altıda bir vardır. Bu paylar miras
bırakanın vasiyetinden ya da borcundan sonradır. Babalarınızın ve
çocuklarınızın fayda bakımından hangilerinin size daha yakın olduğunu
bilemezsiniz. Allah tarafından böyle belirlenmiştir. Elbet Allah hakkıyla
bilendir, gerçeğin hükmünü ortaya koyandır.
4.12.Hanımlarınızın eğer çocukları yoksa
bıraktıklarının yarısı sizindir. Eğer çocukları varsa bıraktıklarının dörtte
biri sizindir. Bu paylar yaptıkları vasiyetten ya da borçtan sonradır. Eğer
çocuğunuz yoksa bıraktığınızın dörtte biri hanımlarınızındır. Eğer çocuğunuz
varsa bıraktığınızın sekizde biri hanımlarınızındır. Bu paylar yaptığınız
vasiyetten ya da borçtan sonradır. Bir erkeğe ya da bir kadına evladı
bulunmaması durumunda mirasçı olunursa mirası bırakanın bir erkek kardeşi
ya da bir kız kardeşi varsa onların her biri için altıda bir vardır. Eğer
kardeşler bundan fazla olursalar zarara sebep olmaksızın üçte bire
ortaktırlar. Bu paylar mirası bırakanın vasiyetinden ya da borcundan
sonradır. Allah’tan bir vasiyet olarak böyledir. Allah bilendir, muamelesi
makul olandır.
4.13.Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’a ve
resulüne itaat ederse Allah onu içerisinden ırmaklar akan cennetlere koyar.
Orada kalıcıdırlar. İşte büyük kazanç budur.
4.14.Kim Allah’a ve resulüne asi olur ve Allah’ın
sınırlarını aşarsa onu içinde devamlı olacağı ateşe koyar. Aşağılayıcı bir azap
onun içindir.
15.Kadınlarınızdan huzura fuhuşla gelmiş olanlara karşı
sizden dört şahit getirin. Eğer şahitlik ederlerse ölümün onları vefat ettirmesine
ya da Allah’ın onlar için bir yol kılmasına kadar kendilerini evlerde tutun.
4.16.Sizden huzura fuhuşla gelmiş olan iki erkeğe acı
çektirin. Eğer tevbe ederler ve kendilerini düzeltirlerse onları bırakın. Allah
tevbeleri kabul edicidir, iyilikle muamele edicidir.
4.17.Allah’ın kabul edeceği tövbe bir cahillikle
kötülük işleyen hem işi uzatmadan tövbe eden kimselerin tövbesidir. İşte onlara
Allah merhametiyle yönelir. Allah bilendir, gerçeğin hükmünü ortaya koyandır.
4.18.Kötülükleri işleyerek sonunda ölüm kendisine
geldiğinde “Ben şimdi tövbe ettim!” diyenlerin ya da dikkate almaz kimseler
olarak ölenlerin tövbeleri Allah’ın kabul edeceği tövbe değildir. Onlara acıklı
bir azap hazırlamışızdır.
4.19.Ey İnananlar! Kadınlara hoşnutsuzlukla mirasçı
olmanız size helal olmaz. Tespit edilmiş bir iffetsizlikte bulunmaları hali
dışında kendilerine verdiğinizin bazısını götürebilmeniz için onları
sıkıştırmayın. Onlarla iyilik olarak kabul gören durumda geçim kurun. Eğer
hoşunuza gitmiyorlarsa bile olur ki hoşlanmadığınız bir şeyde Allah sizin için
birçok iyilik kılabilir.
4.20.Bir eşin yerine başka bir eş alma iradesinde
olursanız birincisine kantarlarca servet ödemiş olsanız bile hiçbir şeyi geri
almayın. İftira ederek ve apaçık bir şekilde iyilikten uzak durarak mı geri
alacaksınız?
4.21.Hem birbirinizle birleşmişken ve onlar sizden
ağır bir söz almışken nasıl bir şeyi geri alabilirsiniz?
4.22.Babalarınızın nikâhladığı kadınları nikâhlamayın.
Artık geçen geçmiştir. Elbet o iffetsizlikti, iğrençti. Çok kötü bir yoldu.
4.23.Şunları nikâhlamanız size haram kılınmıştır:
Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek
kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerinizin kızları, sütanneleriniz, süt kızkardeşleriniz,
hanımlarınızın anneleri, kendileriyle mahremiyet yaşadığınız kadınlarınızdan
dolayı yasaklınız olan üvey kızlarınız ki henüz analarıyla bir mahremiyet
yaşamamışsanız bu durumda onlar konusunda üzerinize bir sakınca olmaz. Öz
evlatlarınızın hanımları ve iki kız kardeşi birlikte almanız. Geçen geçmiştir.
Allah mağfiret edicidir, iyilikle muamele edicidir.
4.24.Evlenmiş olarak iffetini korumaya almış kadınları
da nikâhlamanız haram kılınmıştır. Ama böyle kadınlardan iltica güvenceniz
altında olanların durumu istisnadır. Allah’ın, üzerinizdeki yasası
böyledir. Bu sayılanların dışındaki kadınları zinaya sapmamak üzere iffetinizi
koruyarak mallarınızdan verip nikâhlamanız size helal kılınmıştır. Kendileriyle
hayat bulmak istediğiniz kadınlara belirlenen ödeneklerini verin. Ödeneğin
belirlenmesinden sonra karşılıklı rıza ile anlaşmanız noktasında üzerinize sakınca
olmaz. Allah bilendir, gerçeğin hükmünü ortaya koyandır.
4.25.Sizden kim ki inançlı olan iffetli asaletli
kadınlarla evlenme imkânı bulamaz o zaman inançlı olan genç kadınlarınız olarak
iltica güvenceniz altında bulunanlarla evlensin. Allah emin olma
durumunuzu en iyi bilendir. Siz birbirinizdensiniz. Şu hâlde onları velilerinin
izni ile nikâhlayın. Ödeneklerini zinaya meyletmemiş ve dost tutmamış iffetli
asaletli kadınlar olmaları üzere iyilik olarak kabul gören durumda ödeyin. Ama
eğer iffetleri noktasında aykırı bir durumları belirmiş durumda olursalar o
zaman onlara bir sıkıntı kabilinden iffetli asaletli kadınlara ödenenin yarısı
kadar ödenek verin. Bu durumdaki bir evlilik sizin günaha girmekten
korkanlarınız için uygun olur. Sabır gösterip böyle bir evlilik yapmamanız ise
daha iyi olur. Allah bağışlayıcıdır, iyilikle muamele edicidir.
4.26.Allah size açıkça ifade etmeyi, sizden
öncekilerin süregelen yaşantıları konusunda sizi aydınlatmayı ve size merhametiyle
yönelmeyi irade eder. Allah bilendir, gerçeğin hükmünü ortaya koyandır.
4.27.Allah size merhametiyle yönelmeyi irade eder, arzularına
uyanlar büyük bir yanlışa meyletmenizi irade eder.
4.28.Allah yükünüzü hafifletmeyi irade eder. İnsan
zayıf yaratılmıştır.
4.29.Ey inananlar! Mallarınızı aranızda haksız
dayanaklarla yemeyin. İllaki karşılıklı rızaya dayalı alışveriş durumu ile
yiyin. Kendinizi mahvetmeyin. Elbet Allah size iyilikle muamele edicidir.
4.30.Kim düşmanlık güderek ve haksızlık ederek bunu
yaparsa onu ateşe yöneltiriz. Bu, Allah açısından kolaydır.
4.31.Sakındırıldığınız büyük günahlardan kaçınırsanız
kusurlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir konuma dahil ederiz.
4.32.Allah’ın sizleri birbirinize göre farklı kıldığı meziyetlere
özenmeyin. Erkeklerin kendi kazandıklarında bir payları vardır, kadınların
kendi kazandıklarında bir payları vardır. Allah’ın lütfundan isteyin. Elbet
Allah her şeyi bilendir.
4.33.Ana baba ve yakınların bıraktıklarına erkekleri
de kadınları da mirasçı kıldık. Sözleşmelerinizle akit yaptığınız kimselerin de
nasiplerini verin. Elbet Allah her şeye şahittir.
4.34.Erkekler kadınları koruyucu gözeticidirler. Zira
Allah onlarda birbirlerine göre farklı meziyetler kılmıştır. Bir de Erkekler
mallarından gereğince sunum yapma durumundadırlar. Uygun davranan kadınlar
Allah’ın koruması üzere vefalı duruşu olan ve mahremiyeti koruyan kadınlardır.
Tavır takınmalarıyla endişe duyar olduğunuz kadınları uyarıp rahatsızlığınızı
izah ediniz, yataklarından çekiliniz, onlara sorunun mutlak çözümü gereğini vurgulayınız.
Eğer neticede sözünüzü dinlerlerse aleyhlerinde bir yol aramayınız. Elbet Allah
yücedir, büyüktür.
4.35.Eğer eşlerin aralarında ayrılığa girmesi
konusunda endişe duyarsanız erkeğin ehlinden bir hakem kadının ehlinden bir
hakem gönderiniz. İki taraf da arayı düzeltmeyi irade ederlerse Allah aralarını
uzlaştıracaktır. Elbet Allah bilendir, her şeyden haberli olandır.
4.36.Allah’a kul olun, O’na hiçbir şeyi iştirakçi kılmayın.
Ana babaya gereğince iyi davranın. Yakınlara, yetimlere, ihtiyacı olanlara,
yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcu olana ve güvenceniz altında
olanlara da iyi davranın. Doğrusu, Allah büyüklenenleri, böbürlenenleri sevmez.
4.37.Onlar ki cimrilik ederler, insanlara cimriliği
emrederler ve Allah’ın, kendi lütfu olarak verdiğini gizlerler. Dikkate almaz
olan zıtlaşanlar için aşağılayıcı bir azap hazırlamışızdır.
4.38.Onlar ki mallarından insanlara gösteriş olsun
diye sunum yaparlar ve Allah’a, ahiret gününe inanmazlar. Kim şeytan ile yoldaş
olursa o ne kötü bir yoldaşlıktır.
4.39.Ne olurdu sanki Allah’a ve ahiret gününe
inansalardı, Allah’ın onlara verdiği rızıklardan gereğince sunumlar yapsalardı!
Allah onları çok iyi bilendir.
4.40.Allah zerre miktarı haksızlık etmez. Bir iyilik
olursa onu kat kat artırır ve kendi lütfu olarak büyük bir ecir verir.
4.41.Her nesil için bir şahit getirdiğimiz ve onlar
üzerine de seni şahit tuttuğumuz zaman nasıl olacak?
4.42.Dikkate almaz olan zıtlaşanlar ve resule isyan
edenler o gün yerle bir olmayı dilerler. Hiçbir söylemi Allah’tan
gizleyemezler.
4.43.Ey inananlar! Aklı başında olmadığınız durumda ne
dediğinizi bilinceye kadar, yolculukta olmanız dışında temiz olmaktan tamamen
uzak düştüğünüz durumda yıkanıncaya kadar yönelime yaklaşmayın. Hasta yahut
yolcuysanız veya tuvaletten gelmiş ya da kadınlarla birliktelik yaşamışsanız ve su
bulamamışsanız iyi temiz faydalı bir zemine yönelin ve yüzlerinize, ellerinize
onunla tertip düzen verin temizliği sağlayın. Allah elbet affedicidir, mağfiret
edicidir.
4.44.Kendilerine mesajdan bir nasip verilmiş olanların
karanlığı satın aldıklarını ve yoldan karanlıkta olmanızı irade ettiklerini
görmedin mi?
4.45.Allah düşmanlarınızı en iyi bilendir. Destekçi
olarak Allah yeter, yardımcı olarak Allah yeter.
4.46.Yahudilerden sözleri mevzularından çarpıtanlar
var. Dillerini eğip bükerek ve dinde kusur arayarak “İşittik isyan ettik! Dinle
ama duyma!” diyorlar ikircikli ifadeler kullanıyorlar. Onlar “İşittik
itaat ettik! Dinle kulak ver” deseler ima içermeyen net ifadeler kullansalar
elbet onlar için iyi ve daha sağlam olurdu. Lakin Allah onları dikkate
almazlıkları sebebiyle lanetlemiştir, çok az inanırlar!
4.47.Ey mesaja muhatap olunanlar! Nicelerini tersyüz
edip akıbetlerini mahvetmeden yahut cumartesi yoldaşlarını lanetlediğimiz üzere
daha nicesini lanetlemeden yanınızda olanla ilgili bir doğrulayıcı olarak
indirdiğimiz şeye inanın! Allah’ın emri yerine getirilmiş olur!
4.48.Allah kendisine iştirakçi kılınmasını bağışlamaz.
Bunun berisinde olanı gerek gördüğü kimse için bağışlar. Kim Allah’a iştirakçi
kılarsa çok büyük şekilde iyilikten uzak bir iftira etmiş olur.
4.49.Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi? Oysa
Allah gerek gördüğünü temize çıkarır ve zerre miktarı haksızlığa
uğratılmazlar.
4.50.Bak ki Allah’a karşı nasıl da yalan uyduruyorlar!
Apaçık bir şekilde iyilikten uzak durma olarak bu yeter!
4.51.Kendilerine mesajdan bir nasip verilmiş olanları
görmedin mi? Kâhinlere, saptırıcılara inanırlar da dikkate almaz olan
zıtlaşanlar için “Bunlar yol olarak inananlardan daha aydındır” derler.
4.52.İşte bunlar Allah’ın lanet ettiği kimselerdir.
Allah kime lanet ederse artık onun için bir yardımcı bulamazsın.
4.53.Yoksa onların hükümranlıktan bir nasipleri mi
var? Öyle olsa insanlara zırnık bile koklatmazlar.
4.54.Yoksa onlar Allah’ın lütfu olarak insanlığa
verdiği sebebiyle mi insanları kıskanıyorlar? İbrahim ailesine mesajı ve gerçeğin
hükmünü vermiştik. Onlara büyük bir mülk vermiştik.
4.55.Ama ona inananlar da onlardandı yüz çevirenler de
onlardandı. Tutuşturucu olarak cehennem yeter!
4.56.Delillerimizi dikkate almaz olan zıtlaşanları
yakında bir ateşe yönelteceğiz. Derilerini, azabı tadabilmeleri üzere piştikçe başkaya
dönüşmeleriyle yineleyeceğiz. Elbet Allah her şeye güç yetirendir, gerçeğin
hükmünü ortaya koyandır.
4.57.İnanan ve uygun davranışlarda bulunanları
kendisinde sürekli kalacakları, içerisinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız.
Onlara orada çeşit çeşit tertemiz nimetler olacak. Onları gölgeli barınaklarda
bulunduracağız.
4.58.Allah size emanetleri ehline vermenizi ve
insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emreder. Allah’ın size
öğütlediği şey ne güzeldir! Elbet Allah işitendir, görendir.
4.59.Ey inananlar! Allah’a itaat edin, resule ve
sizden olan yetki sahiplerine itaat edin. Eğer Allah’a ve ahiret gününe
inanıyorsanız herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düştüğünüzde konuyu Allah’a ve
resule getirin. Bu iyi olandır ve açıklama bakımından tam gereğince olandır.
4.60.Sana indirilene ve senden önce indirilene
inandıklarını iddia edenleri görmedin mi? Saptırıcının hakemliğine başvurmayı irade
ediyorlar. Hem de onu dikkate almamaları gereğince emir almışlardı. Şeytan
onları imkânsız bir karanlıkta bırakmayı irade eder.
4.61.Onlara “Allah’ın indirdiğine ve resule gelin!”
dendiğinde ikiyüzlülerin senden iyice geri durduklarını gördün.
4.62.Buna rağmen nasıl oluyor da kendi elleriyle
yaptıkları yüzünden bir musibete uğradıkları zaman hem sana geliyorlar da “Biz
sadece gereğince iyilikte bulunmak ve arabuluculuk yapmak iradesinde olduk”
diye Allah’a yemin edebiliyorlar?
4.63.Oysa kalplerinde olanı Allah bilir. Onlardan yüz
çevir, onları uyar ve özlerinde net karşılığını bulacak bir şekilde konuş.
64.Biz gönderdiğimiz her resulü mutlaka Allah’ın izniyle
itaat edilmek üzere göndermişizdir. Eğer onlar kendilerine zulmetmiş
olduklarında sana gelip Allah’tan bağışlanma dileselerdi, resul de onlar için
bağışlanma dileseydi elbet Allah’ı tövbeleri kabul edici ve iyilikle muamele edici
bulurlardı.
4.65.Hayır! Rabbin tanıktır ki aralarında meydana
gelen hususlarda seni hakem tayin etmedikleri sürece, hem verdiğin karardan
dolayı içlerinde bir sıkıntı olmaksızın tam anlamıyla benimsemedikleri sürece
inanır olmuyorlar.
4.66.Eğer onların üzerine “Ya kendinizi feda edin ya
da vatanınızı terk edin” diye yasa kılsaydık pek azı hariç bunu yapmazlardı.
Oysa kendilerine verilen öğüdü yerine getirselerdi elbet onlar için daha iyi ve
daha sağlam olurdu.
4.67.Ve o zaman kendilerine katımızdan büyük bir ecir
verirdik.
4.68.Kendilerini dosdoğru bir yolda aydın ederdik.
4.69.Kim Allah’a ve resule itaat ederse işte onlar
Allah’ın nimetlendirdiği nebilerle, doğrularla, şahitlerle, Salihlerle
beraberdirler. Onlar ne güzel yoldaştırlar.
4.70.Bu lütuf Allah’tandır. Bilen olarak Allah yeter.
4.71.Ey İnananlar! Önleminizi alın da ister birlikler
halinde seferber olun ister topluca seferber olun.
4.72.Elbet aranızdan ağırdan alanlar olacaktır.
Başınıza bir şey gelirse “Allah bana acıdı da onlarla aynı acıya tanık
olmadım!” diyecektir.
4.73.Size Allah’tan bir lütuf ulaşınca sanki sizinle
onun arasında hiç dostluk olmamışçasına “Ah keşke onlarla birlikte olsaydım da
büyük bir kazancı ben de elde edebilseydim!” diyecektir.
4.74.Şu hâlde dünya hayatını ahirete karşılık satacak
olanlar Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşırsa öldürülse de
galip gelse de ona büyük bir ecir vereceğiz.
4.75.“Rabbimiz! Bizi, ehli zalim olan bu diyardan
çıkar, bize katından bir destekçi kıl, bize katından bir yardımcı kıl” diye dua
eden erkek, kadın ve çocuklar ezilmiş zayıf düşürülmüşken size ne oluyor da
Allah yolunda savaşmıyorsunuz?
4.76.İnananlar Allah yolunda savaşırlar, dikkate almaz
olan zıtlaşanlar saptırıcı yolunda savaşırlar. Şu hâlde şeytanın destekçileriyle
savaşın. Elbet şeytanın planı zayıftır.
4.77.Kendilerine “Savaştan geri durun, yönelimi
gereğince ifa edin ve uygunluğu sağlayın” denen kimseleri görmedin mi? Onlara
savaş yasa edildiği an bir kısmı, Allah’tan korkarcasına hatta daha fazlasıyla
insanlardan korkuyorlar ve diyorlar ki “Rabbimiz! Niçin bize savaşı yasa ettin?
Bizi yakın bir sürece kadar keşke erteleseydin!” De ki: Dünyanın nasibi azdır. Uygun
iradeli olanlar için ahiret iyidir, zerre kadar haksızlığa uğratılmazsınız.
4.78.Nerede olursanız olun isterse sağlam kulelerde
bulunun ölüm size erişir. Kendilerine bir iyilik dokunsa “Bu Allah katındandır”
derler. Başlarına bir kötülük gelse “Bu senin yüzündendir” derler. “Hepsi Allah
katındandır” de! Bu kimselere ne oluyorsa, sanki hiçbir söylemden farkındalık
edinemiyorlar!
4.79.Başına gelen iyilik Allah’tandır. Başına gelen
kötülük kendindendir. Biz seni insanlığa bir resul olarak gönderdik. Şahit
olarak Allah yeter.
4.80.Kim Resule itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur.
Kim yüz çevirirse biz seni onlara bekçi göndermiş değiliz.
4.81.İtaat diyorlar ama yanından ayrıldıkları an
onlardan bir taife senin söylediğine zıt düşünce kuruyorlar. Allah,
kurduklarını kayda geçiriyor. Onlardan yüz çevir, Allah’ı vekil edin. Vekil
olarak Allah yeter.
4.82.Hâlâ Kur’an’ı anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer
Allah’tan başkası katından gelmiş olsaydı elbet onda birçok çelişki
bulurlardı.
4.83.Güven yahut korkuyla ilgili bir durum kendilerine
ulaştığında onu yaydılar. Eğer meseleyi resule ya da aralarındaki yetki
sahiplerine iletselerdi işin gerçeğini tespit etme konumundakiler durumu
bileceklerdi. Allah’ın üzerinizdeki lütfu ve rahmeti olmasaydı elbet çoğunlukla
şeytana uymuştunuz.
4.84.Şu hâlde Allah yolunda savaş. Sen ancak kendinden
sorumlusun. İnanır olanları hazırla. Olur ki Allah dikkate almaz olan
zıtlaşanların şiddetini kırar. Elbet şiddet olarak ve caydırıcı olarak Allah en
üst seviyedir.
4.85.Kim bir iyiliği himaye ederse onun ondan bir
nasibi olur. Kim bir kötülüğü himaye ederse onun da ondan bir nasibi olur.
Allah her şey üzere muktedirdir.
4.86.Size bir hayat esenliğinde bulunulduğu zaman ondan
yana tam gereğince ya da onun gibi bir esenlikle mukabelede bulunun. Elbet
Allah her şey üzere hesap görücüdür.
4.87.Allah ki O’ndan başka ilah yoktur. Kendisinde
belirsizlik olmayan huzura çıkış gününe sizleri mutlaka toplayacaktır. Söylemi
Allah’tan daha doğru kim olabilir.
4.88.Size ne oluyor da yaptıkları yüzünden kendilerini
Allah tepetakla etmişken ikiyüzlüler hakkında iki guruba ayrılıyorsunuz?
Allah’ın karanlıkta bıraktığını aydın etmeyi mi irade ediyorsunuz? Allah kimi karanlıkta
bırakırsa onun için bir yol bulamazsın.
4.89.İstediler ki kendileri dikkate almaz oldukları
üzere siz de dikkate almaz olsanız da onlarla aynı duruma düşseniz. Sakın Allah
yolunda hicret etmedikleri sürece onları destekçiler edinmeyin. Eğer tahakküm
etmeye kalkışırlarsa onları tutuklayın, karşı karşıya geldiğiniz yerde etkisiz
hale getirin. Onlardan bir destekçi bir yardımcı edinmeyin.
4.90.Sizinle aralarında antlaşma bulunan kimselerle
uzlaşmış ya da size gelmiş, sizinle veya kendi toplumlarıyla savaşmaktan göğüsleri
daralmış olanların durumu başka! Allah gerek görseydi onları da üzerinize
salardı da sizinle savaşırlardı. Şu hâlde sizden uzak dururlarsa, sizinle
savaşmazlar ve size barışık dururlarsa artık Allah onların aleyhinde size bir
yol kılmamıştır.
4.91.Diğer bazılarını ise hem sizden hem de kendi
toplumlarından emin olmayı irade eder bulacaksın. Fitneye sürüklendikleri her
an, fitne içinde tepetaklak olmaktadırlar. Eğer onlar sizden uzak durmazlarsa,
size barışık durmazlarsa, ellerini üzerinizden çekmezlerse onları tutuklayın,
karşı karşıya geldiğiniz yerde onları etkisiz hale getirin. İşte böyleleri
üzere sizin için apaçık bir yetki kıldık.
4.92.İnanır olan bir kimse için hatayla olması dışında
inanır olan bir kimseyi öldürmesi olacak şey değildir. Kim inanır olan bir
kimseyi hata ile öldürürse boyunduruk altındaki inanır olan bir kimseyi
özgürleştirmesi ve öldürülenin ehline kusursuz bir diyet ödemesi gerekir. Tabi ehli
bağışlarsa bundan muaf olur. Eğer hata ile öldürülen inanır olan kimse size
düşman olan kimselerden ise boyunduruk altındaki inanır olan bir kimsenin
özgürleştirilmesi yeterlidir. Şayet hata ile öldürülen kimse sizinle aralarında
antlaşma bulunan kimselerden ise öldürülenin ehline kusursuz bir diyet ödenmesi
ve boyunduruk altındaki inanır olan bir kimsenin özgürleştirilmesi gerekir.
Bunlara imkân bulamayan kimse için tevbesini Allah’ın kabul etmesinden yana iki
ay peş peşe durulma süreci yaşamak gerekir. Allah bilendir, gerçeğin hükmünü
ortaya koyandır.
4.93.Kim inanır bir kimseyi kasten öldürürse onun
cezası, içinde devamlı olacağı cehennemdir. Allah onu gazabına uğratmıştır,
lanetlemiştir. Ona büyük bir azap hazırlamıştır.
4.94.Ey İnananlar! Allah yolunda seferber olduğunuz
zaman iyice meseleyi anlayın da sakın size selam dileklerini sunan bir kimseye
dünya hayatının geçici menfaatini arayarak “Sen inanır biri değilsin!” demeyin.
Sayısızca kazanç gerçekte Allah katındadır. Daha önce siz de aynı konumdayken
Allah size inayet etti. Şu hâlde iyice meseleyi anlayın. Elbet Allah
yaptıklarınızdan haberlidir!
4.95.İnanır olanlardan bir mazeret olmaksızın
oturanlar ile Allah yolunda mallarıyla canlarıyla gayretli olanlar elbet aynı olmazlar.
Allah mallarıyla canlarıyla gayretli olanları oturanlardan derece olarak artı
kılmıştır. Her iki tarafa da Allah gereğince güzellik vadetmiştir ama gayret
gösterenleri oturanlara göre büyük bir ecir olarak artı kılmıştır.
4.96.Kendi katından nice dereceler, mağfiret ve
rahmet! Allah mağfiret edicidir, iyilikle muamele edicidir.
4.97.Melekler kendi nefislerini zulme uğratanları
vefat ettirirken “Siz ne idiniz öyle!” derler. “Biz yeryüzünde zayıf
düşürülmüştük” diye cevap verirler. Buyururlar ki: “Allah’ın arzı geniş değil
miydi? Hicret etseydiniz ya!” Onların barınakları cehennemdir. Ne kötü bir
sonuç!
4.98.İllaki bir çare üretemeyen, bir çıkar yol
bulamayan erkek, kadın ve çocukların ezilenlerinin durumları farklıdır.
4.99.Allah’ın onlara mağfiret etmesi umulur. Allah
affedicidir, mağfiret edicidir.
4.100.Allah yolunda hicret eden kimse yeryüzünde
gidilecek birçok yer ve bir genişlik bulur. Kim ki evinden Allah’a ve resulüne
hicret etmek üzere çıkar hem kendisine ölüm ulaşır onun ecri Allah’a kalmıştır.
Allah mağfiret edicidir, iyilikle muamele edicidir.
4.101.Yeryüzünde seferber olduğunuz zaman dikkate
almaz olan zıtlaşanların sizi sıkıntıya sokmasından korkarsanız yönelimi kısa
tutmanızda üzerinize sakınca olmaz. Doğrusu dikkate almaz olan
zıtlaşanlar sizin için apaçık bir düşmandır.
4.102.Sen de aralarında bulunduğun ve onlarla ilgili
olarak yönelimi gereğince ifa ettiğin zaman onlardan bir taife seninle
kalksınlar. Silahlarını da yanlarına alsınlar. Saygıyı sergiledikleri zaman arkanıza
geçsinler. Yönelimi edinmemiş diğer taife gelsinler seninle yönelimde
bulunsunlar. Tedbirlerini ve silahlarını da alsınlar. Dikkate almaz olan
zıtlaşanlar silahlarınızı ve eşyalarınızı ihmal etmenizi böylece aniden
karşınıza çıkmayı isterler. Yağmurdan dolayı sıkıntıya uğrarsanız yahut
hastaysanız önleminizi almanız kaydıyla silahlarınızı bırakmanızda üzerinize
bir sakınca olmaz. Elbet Allah dikkate almaz olan zıtlaşanlar için aşağılayıcı
bir azap hazırlamıştır.
4.103.Yönelimi gerçekleştirdiğiniz zaman ayakta,
oturarak ve yanlarınız üzere Allah’ı hatırlayın. Tehlikeden emin olduğunuz
zaman yönelimi gereğince ifa edin. Doğrusu yönelim inanır kimselere vakitli bir
yasa olmuştur.
4.104.Toplumun arayışı içinde gevşekliğe düşmeyin. Siz
acı çekecekseniz düşman da tıpkı sizin gibi acı çekecektir. Hem onların
ummadığını siz Allah’tan umabiliyorsunuz. Allah hakkıyla bilendir, gerçeğin
hükmünü ortaya koyandır.
4.105.Biz sana mesajı Allah’ın sana gösterdiği şekilde
insanlar arasında hükmedesin diye gerçeği ortaya koymak üzere indirdik. Sakın
hainler için tarafgir olma.
4.106.Allah’tan bağışlanma dile. Elbet Allah
bağışlayıcıdır, iyilikle muamele edicidir.
4.107.Kendilerine hainlik edenler hakkında tartışmaya
girme! Doğrusu Allah iyilikten uzak duran hainleri sevmez.
4.108.İnsanlardan saklanabilseler de Allah’tan
saklanamazlar. Rızasına uymayan söylemleri kurarlarken Allah onlarla
beraberdir. Allah yapıp ettiklerini kuşatmıştır.
4.109.Hadi dünya hayatında onlar hakkında tartışmaya
girebildiniz, peki ya huzura çıkış gününde onlar hakkında Allah’a karşı kim tartışmaya
girebilir ya da onlara kim vekil olabilir?
4.110.Oysa kim ki kötülük yapar yahut kendine zulmeder
de hem Allah’tan bağışlanma dilerse zaten Allah’ı bağışlayıcı ve iyilikle
muamele edici bulacaktır.
4.111.Kim iyilikten uzak durma diye bir durum edinirse
bu edindiği kendi aleyhinedir. Doğrusu Allah bilendir, gerçeğin hükmünü ortaya
koyandır.
4.112.Kim ki bir hataya düşer yahut iyilikten uzak
durma diye bir durum edinir de hem suçu bir başkasına atarsa büyük bir iftirayı
ve apaçık bir şekilde iyilikten uzak durma diye bir durumu yüklenmiş olur.
4.113.Allah’ın sana lütfu ve rahmeti olmasaydı elbet
onlardan bir taife seni karanlığa sürüklemeye kalkışmıştı. Onlar illaki kendilerini
karanlıkta bırakıyorlar. Seni bir şekilde zarara uğratabilecek değiller. Allah
sana mesajı ve gerçeğin hükmünü indirmiş ve bilmediklerini öğretmiştir.
Allah’ın sana lütfu çok büyüktür.
4.114.Onların fısıldaşmalarının birçoğunda iyilik
yoktur. Tabi yardımlaşmayı, iyilik olarak kabul gören bir durumda davranmayı ve
insanların arasını düzeltmeyi öğütleyenlerin hali farklıdır. Kim Allah’ın
rızasını arayarak böyle davranırsa ona büyük bir ecir vereceğiz.
4.115.Aydınlık kendisi için net ortaya çıktıktan sonra
kim resul ile ayrılığa girer ve inanır olanların yolundan başkasına uyarsa onu döndüğü
tarafa bırakırız ve cehenneme yönlendiririz. Ne kötü bir sonuç!
4.116.Allah kendisine iştirakçi kılınmasını bağışlamaz.
Bunun berisinde olanı gerek gördüğü kimse için bağışlar. Kim Allah’a iştirakçi kılarsa
elbet imkânsız bir karanlığa düşmüş olur.
4.117.İlla O’nun berisinde bazı dişillere
çağırıyorlar. Aslında asi şeytandan başkasına çağırıyor değiller.
4.118.Allah şeytanı lanetlemiştir. O şöyle demişti:
Mutlaka kullarından belirli bir nasip edineceğim.
4.119.Mutlaka onları karanlığa sürükleyeceğim, mutlaka
onları temennilere düşüreceğim, mutlaka onlara emredeceğim çift toynaklı hayvanların
kulaklarını
yaracaklar, mutlaka onlara emredeceğim Allah’ın yaratışını değiştirecekler. Kim
şeytanı Allah’ın berisinde bir destekçi edinirse apaçık bir şekilde
kaybetmiştir.
4.120.Onlara vadeder de onları temennilere sürükler.
Şeytan onlara aldatıcılıktan ötesini vadedemez.
4.121.Onların varacakları yer cehennemdir. Oradan bir
çıkış bulamazlar.
4.122.İnanan ve uygun davranışlarda bulunanları
kendisinde sürekli kalacakları içerisinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız.
Bu gerçekten Allah’ın vaadidir. Allah’tan daha doğru sözlü kim olabilir?
4.123.Sizin temennilerinizle de olmaz kitap ehlinin
temennileriyle de olmaz. Kötülük eden kötülüğünün cezasını bulur. Kendisi için
Allah’ın berisinde bir destekçi bir yardımcı bulamaz!
4.124.Kadın ya da erkek, inanır bir kimse olarak kim
uygun davranışlarda bulunursa işte onlar cennete girecektir. Zerre miktarı
haksızlığa uğratılmayacaklardır.
4.125.Gereğince davranarak yönünü Allah için esenlik
duruşu üzere kılandan daha gereğince bir din üzere olan kimdir? Zira böylesi
gereğince davranan ve gerçeklik üzere yönelimde olarak İbrahim’in yoluna uyan
kimsedir. Doğrusu Allah İbrahim’i dost edinmişti.
4.126.Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır.
Allah her şeyi kuşatmıştır.
4.127.Kadınlar hakkında senden fetva istiyorlar. De
ki: Onlar hakkındaki fetvayı size Allah veriyor. Kendileri için yasalaştırılmış
olanı vermediğiniz ve kendileriyle nikâhlanmaya rağbet gösterdiğiniz kadınların
yetimleri konusunda ve ezilmiş durumdaki çocuklar konusunda “yetimler için
hakkaniyeti gözetmeniz mesajda size sunum yapılıyor. İyilik olarak ne
yaparsanız elbet Allah onu hakkıyla bilendir.
4.128.Bir kadın kocası tarafından tavır takınılma ya
da umursamazlık endişesi yaşarsa anlaşıp aralarını düzeltirlerse ikisine de bir
sakınca olmaz. Anlaşıp barışmak iyidir. Zira kişilerde bencillik olasıdır.
Gereğince davranır ve uygun iradeli olursanız elbet Allah yaptıklarınızdan
haberlidir.
4.129.Ne kadar çabalasanız da kadınlar arasında
adaleti sağlamaya güç yetiremezsiniz. O halde tamamen bir tarafa meyledip de
bir kadını askıdaymış gibi yalnızlığa itmeyin. Eğer uzlaşıp anlaşırsanız
ve uygun iradeli olursanız elbet Allah mağfiret edicidir, iyilikle muamele
edicidir.
4.130.Eğer ayrılmak durumunda kalırlarsa bu durumda da
Allah her birini geniş rahmetiyle muhtaç duruma düşürmeyecektir. Allah rahmeti
geniş olandır, gerçeğin hükmünü ortaya koyandır.
4.131.Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır.
Sizden önce mesaja muhatap olunanlara da özel olarak size de Allah’a yönelik
uygun iradeli olun diye tavsiyede bulunmuşuzdur! Eğer dikkate almazsanız elbet
göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Allah kimseye muhtaç olmayandır,
değerlendirmeyi uhdesinde tutandır.
4.132.Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır.
Vekil olarak Allah yeter.
4.133.Gerek görürse sizi giderir de başkalarını
getirir ey insanlar! Allah buna kadirdir.
4.134.Kim dünya nimetini irade ederse elbet dünya
nimeti de ahiret nimeti de Allah’ın katındadır. Allah işitendir, görendir.
4.135.Ey İnananlar! Kendiniz, anne babanız ve
yakınlarınız aleyhinde de olsa Allah için şahitlik ederek hakkaniyeti gözeten
kimseler olun. Taraflar zengin de olsa fakir de olsa Allah onlara daha
önceliklidir. Adaletli olmanız konusunda eğilime uymayınız. Net olmazsanız ya
da geri durursanız elbet Allah yaptıklarınızdan haberlidir!
4.136.Ey İnananlar! Allah’a, resulüne, resulüne
indirdiği mesaja, önceden indirdiği mesaja inanın. Kim Allah’ı, meleklerini,
mesajlarını, resullerini, ahiret gününü dikkate almaz olursa imkânsız bir
karanlığa düşmüş olur.
4.137.Onlar ki inanırlar hem de dikkate almaz
zıtlaşırlar. Hem inanırlar hem dikkate almaz zıtlaşırlar hem de dikkate
almazlıkta katmerleşirler. Allah onları bağışlamayacaktır, onları bir yolda
aydın etmeyecektir.
4.138.İkiyüzlülere kendileri için acıklı bir azap
olacağını müjdele.
4.139.Onlar ki inanır olanların berisinde dikkate
almaz olan zıtlaşanları destekçi ediniyorlar. İzzeti onların yanında mı
arıyorlar? Doğrusu izzet tamamıyla Allah’a aittir.
4.140.“Allah’ın delillerinin dikkate alınmadığını ve
delillerle alay edildiğini işittiğiniz zaman başka bir söyleme dalmalarına
kadar bunu yapanlarla oturmayın. Aksi takdirde siz de onlar gibi olursunuz!”
diye mesajda size indirmişizdir. Elbet Allah ikiyüzlülerin ve dikkate
almaz olan zıtlaşanların tamamını cehennemde toplayacaktır.
4.141.İkiyüzlüler başınıza gelecekleri gözlerler. Eğer
Allah’tan size bir başarı nasip olursa “Biz de sizinle değil miydik?” derler.
Eğer dikkate almaz olan zıtlaşanların bir nasipleri olursa “Size baskın
çıkmadık mı, sizi inanır olanlardan korumadık mı?” derler. Huzura çıkış gününde
aranızda Allah hüküm verecektir. Allah dikkate almaz olan zıtlaşanlara inanır
olanlar aleyhinde asla yol verecek değildir.
4.142.İkiyüzlüler Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Oysa
Allah onların aldanışlarına yol veriyor. Yönelime varmaya kalktıkları zaman
tembelce dikilirler, insanlara gösteriş yaparlar. Allah’ı nadiren hatırlarlar.
4.143.Öylece bir aralıkta salınıp dururlar. Ötekilerin
tarafına da berikilerin tarafına da karar kılamazlar. Allah kimi karanlıkta
bırakırsa onun için bir yol bulamazsın.
4.144.Ey İnananlar! Dikkate almaz olan zıtlaşanları inanır
olanların berisinde destekçiler edinmeyin. Aleyhinizde Allah için apaçık bir yetki
kılmayı mı irade ediyorsunuz?
4.145.İkiyüzlüler cehennemin en alt çukurunda
olacaklardır. Onlar için asla bir yardımcı bulamazsın.
4.146.Ancak tevbe eden, düzeltici davranan, Allah’a
tutunan ve dinlerini Allah’a has kılanlar inanır olanlarla beraberdirler. Allah
inanır olanlara büyük bir ecir verecektir.
4.147.Şükreder ve inanırsanız Allah size ne diye azap
etsin? Allah hoş görüp hoşnut edendir, hakkıyla bilendir.
4.148.Allah, kötülüğün açığa çıkarılmasını hoş görmez.
Ancak haksızlığa uğramış olanın durumu farklıdır. Allah işitendir,
bilendir.
4.149.Bir iyiliği açığa vurursunuz yahut gizlersiniz ya
da bir kötülüğü affedersiniz, elbet Allah affedicidir, gereğini takdir
edicidir.
4.150.Allah ve resulünü dikkate almaz olan zıtlaşanlar,
Allah ve resullerinin arasını ayırmayı irade edenler, bazısına inanırız
bazısını dikkate almayız diyenler ve arada bir yol tutmayı irade edenler var
ya!
4.151.İşte onlar tam anlamıyla dikkate almaz olan
zıtlaşanlardır. Dikkate almaz olan zıtlaşanlar için aşağılayıcı bir azap
hazırlamışızdır.
4.152.Allah’a ve resullerine inananların,
resullerinden hiçbirini diğerlerinden ayırmayanların ecirlerini Allah yakında
kendilerine verecektir. Allah mağfiret edicidir, iyilikle muamele edicidir.
4.153.Kitap ehli olanlar onlara gökten bir mesaj
indirmeni senden istiyorlar. Daha da büyüğünü Musa’dan istemişler ve “Allah’ı
bize açıkça göster!” demişlerdi. Haksız tavırları yüzünden yıldırım onları
alıvermişti. Hem kendilerine ulaşan apaçık kanıtların ardından buzağıyı
edinmişlerdi. Bunu bile affetmiştik. Musa’ya apaçık bir yetki vermiştik.
4.154.Sözlerini almak üzere dağı tepelerine
kaldırmıştık ve onlara “kapıdan saygıyla girin!” demiştik, onlara cumartesi
günü sınırı aşmayın demiştik. Onlardan ağır bir söz almıştık.
4.155.Sözlerini boşa çıkarmaları, Allah’ın delillerini
dikkate almaz olmaları, hakka uymayıp nebileri etkisiz hale getirmeleri,
kalplerimiz kılıflıdır demeleri üzere davranış sergilediler. Bilakis Allah dikkate
almazlıkları sebebiyle kalplerini mühürledi, çok az inanırlar!
4.156.Dikkate almazlıkları ve Meryem’e büyük bir
iftira olan söylemleri üzere davranış sergilediler.
4.157.“Allah’ın resulü Meryem oğlu İsa Mesih’i
öldürdük!” söylemleri üzere davranış sergilediler. Oysa onu öldürmüş de
değiller çarmıha germiş de değiller, lakin onlara öyle benzetildi. İsa
konusunda anlaşmazlığa düşenler onunla ilgili şüpheye saplanmışlardır. Onun
hakkında zanna uymaktan öte bir bilgileri yoktur. Onu net bilgi üzere öldürmüş
değillerdir.
4.158.Bilakis Allah onu kendine yükseltmiştir. Allah
her şeye güç yetirendir, gerçeğin hükmünü ortaya koyandır.
4.159.Kitap ehlinden olan herkes mutlaka ölümünden
önce ona inanacaktır. Huzura çıkış gününde İsa onların durumuna tanık
olacaktır.
4.160.Haksız tavırları ve birçoklarını Allah’ın
yolundan alıkoymaları sebebiyle Yahudi olanları kendileri için helal kılınmış
nice iyi temiz faydalı şeylerden mahrum kılmışızdır.
4.161.Kendisinden menedilmiş oldukları zaafı istismara
dayalı getiriyi almaları ve insanların mallarını haksız dayanaklarla yemeleri
sebebiyle kendilerini mahrum kılmışızdır. Onlardan dikkate almaz olan zıtlaşanlara
acıklı bir azap hazırlamışızdır.
4.162.Lakin onlardan ilimde tutarlı duruşu olanlar ve
inanır olanlar sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar, yönelimi
gereğince ifa ederler, uygunluğu sağlarlar, Allah’a ve ahiret gününe inanırlar.
İşte onlara büyük bir ecir vereceğiz.
4.163.Tıpkı Nuh’a ve sonrasındaki nebilere vahiy
buyurduğumuz üzere sana da vahiy buyurduk. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a,
Yakup’a ve torunlarına, İsa’ya, Eyüp’e, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a vahiy
buyurduk. Davud’a Zebur’u verdik.
4.164.Nice resulleri daha önce sana anlattık nice
resulleri sana anlatmış değiliz. Allah Musa’ya sözlü olarak konuştu.
4.165.Bunca resulü müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik
ki resullerden sonra insanların Allah’a karşı bir bahaneleri olmasın. Allah her
şeye güç yetirendir, gerçeğin hükmünü ortaya koyandır.
4.166.Lakin Allah sana indirdiği ile bizzat tanıklık
eder ki onu kendi ilmiyle indirmiştir. Melekler de buna tanıktırlar. Esasen
tanık olarak Allah yeter.
4.167.Dikkate almaz olan zıtlaşanlar ve Allah’ın
yolundan alıkoyanlar imkânsız bir karanlığa düşmüşlerdir.
4.168.Dikkate almaz olan zıtlaşanları ve hak tanımaz olanları
Allah bağışlayacak değildir ve onları bir yolda aydın edecek değildir.
4.169.İllaki içinde sürekli kalacakları cehennem!
Allah için bu kolaydır.
4.170.Ey İnsanlar! Resul size Rabbinizden olan gerçeği
sunmak üzere gelmiş bulunuyor. Artık kendi iyiliğiniz için inanınız. Eğer dikkate
almaz zıtlaşırsanız elbet göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır! Allah
bilendir, gerçeğin hükmünü ortaya koyandır.
4.171.Ey Kitap ehli! Allah hakkında gerçeğin dışında
söylemlerde bulunarak dininizde haddi aşmayın. Meryem oğlu İsa Mesih ancak
Allah’ın resulüdür, Meryem’e ilettiği sözüdür ve Allah’tan bir ruhtur. Allah’a
ve resulüne inanın. “Üçtür” söyleminde bulunmayın. Kendi iyiliğiniz için buna
son verin. Allah ancak bir tek ilahtır. O’nun şanı yücedir. Göklerde ve yerde
ne varsa hepsi onundur. Vekil olarak Allah yeter.
4.172.Ne Mesih Allah’a kul olmaktan geri durabilir ne
de yakın kılınmış durumdaki melekler. Kendisine kulluktan geri duranların ve
büyüklük taslayanların hepsini Allah huzurunda toplayacaktır!
4.173.İnanan ve uygun davranışlarda bulunanlara
ecirlerini Allah tam olarak verecek ve onlar üzerindeki lütfunu
ziyadeleştirecektir. Kulluktan geri duran ve büyüklük taslayanlara acıklı bir
şekilde azap edecektir. Kendileri için Allah’ın berisinde ne bir destekçi ne de
bir yardımcı bulabilirler.
4.174.Ey İnsanlar! Size Rabbinizden gerçeğin net bir
kanıtı ulaşmış bulunuyor. Size net bir ışık indirmiş bulunuyoruz.
4.175.Allah’a inanan ve O’na tutunanları kendinden bir
rahmete, bir lütfa dâhil edecektir ve onları kendisine yönelik dosdoğru bir
yolda aydın edecektir.
4.176.Senden fetva istiyorlar. De ki: Evladı bulunmayan konusunda size fetvayı Allah veriyor. Bir kişi ölür de evladı bulunmazsa bir kız kardeşi varsa bıraktığının yarısı kız kardeşinindir. Kendisi de evladı bulunmayan kız kardeşine mirasçı olur. Eğer iki kız kardeşi olursa bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer kardeşler Erkekli kızlı kardeş olursalar erkek için iki kız payı kadar vardır. Allah karanlığa düşersiniz diye size açıkça ifade ediyor. Allah her şeyi bilendir.
Kur'an'dan delil getirmekse zor değil.Kur'an'dan delil getirmekse emin olun her fikre her görüşe her düşünceye ya da iddiaya Kur'an'dan delil getirilebilir.
YanıtlaSilHatta Kurana dilediğimizi söyletiyoruz.
Kuranı sadece allah tefsir eder.
DOĞRU YOLDA OLDUKLARINI SANANLAR.
KUR'AN'A NEDEN TAM BİR MEAL YAZILAMAZ?
DEĞERİN KAYNAĞI ARTIK EMEK DEĞİL,BİLGİDİR.
Doğru Bildiğimiz Yanlışlar. Tüm bildiklerinizi unutun!
Eski dünyanın çöküşü,yeni bir dünyanın habercisidir.
HELAK GELİYORUM DİYOR. GELMİŞ ! KAPIDA...
ALLAH'IN SİSTEMİ GÖKYÜZÜNDEN ZEMBİL İLE İNMEYECEK.
Sen gereğini yapmazsan ilahi adalet sana bela gönderir
Yeni zamanları kim inşa ederse gelecek de onun olacaktır
Ya değiştirirsiniz, ya da değiştirilirsiniz.
İşte sizi çözüme götürecek FİKİR.
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1737578636693530&id=100013242319421
Kuran’ın inişinden sonraki İslam toplumları da belki yazılı ve ezberlenen Kuran’ın Orijinal metnini bozamamışlar,ama, söylem ve anlamlarını yaşamlarında çarpıtarak bozmuşlardır.
YanıtlaSilRuh eşyadaki özelliklerdir.
EŞYA;ÖLÇÜ ALINDIĞINDA.İNSANLIĞIN PROBLEMİ ÇÖZÜLÜR.
https://t.co/5V5oiSn7JG
Nisa 24 "Ma meleket eyman" cariye mi-KUR’AN KÖLE VE CARİYELİĞİ KALDIRMIŞTIR. AKSİ BEYANLAR KUR’ANA İFTİRADIR…
YanıtlaSilHatta Kurana dilediğimizi söyletiyoruz...Olmaması için.
O zaman duygularını kontrol altına almış alim,öncü kişilerden bir gurup dalında uzmanlaşmış kişileri bir araya getirip bu insanlığın problemine çözüm getirmek gerekir.
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=pfbid0YT983D3RteHnetf3XWMArRRrFmQFyoFkXewhh74Xgr9cRn1Hh4TrYqrL15FzK1e4l&id=100013242319421
UYANIŞ-2.Bölüm-Kur'an'da efsane,mitoloji yoktur !
YanıtlaSilIttehazellahu Veleden Nedir? İslamın ve Müslümanların Tarihi, Müktesebatın Yöntemsizlikleri.
Biz,düşünüp öğüt alsınlar diye...her türlüsünden örnek verdik.
Allah,azabı aklını kullanmayanlar üzerine bırakır.
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1867859606998765&id=100013242319421
104.İSLAM’DA CARİYE VAR MI?İSLAM DİNİNDE KÖLELİK VE CARİYELİK YOKTUR.
YanıtlaSilDİŞİLİĞİ KİŞİLİĞİNİN ÖNÜNDE HALAY ÇEKENLER!
“Bu din benim dinim değil”
Bugün İslam dünyasında yaşanan din, Kur’ân kaynaklı bir din değildir.
Anlaşmak için Kaidelerden başlamamız gerekir.
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1888348428283216&id=100013242319421
106.İBLİSİN İNATÇILIĞI-...bunlar uzayda işe yaramaz, faaliyet gösteremez.
YanıtlaSilDüşünme yetisi, kontrol edilemeyen, yani insana boyun eğmeyen, onun iradesi dışında her türlü koşulda faaliyet gösteren bir beyin fonksiyonudur.
İSLÂM DİNİNDE KADIN-
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1897668087351250&id=100013242319421
UYANIŞ.9-İFFET SÖZCÜĞÜNÜN ANLAMI-Ağırbaş olmaları sebebiyle bilmeyen öylelerini zengin sanır. Onları simalarından anlarsın. İnsanlardan istemede yüzsüzlükleri yoktur.
YanıtlaSilVe kim zengin ise artık o iffetli; nezih, sabırlı davransın; herhangi bir ücret almasın.
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1898874333897292&id=100013242319421
İslam'da çok eşlilik meselesi-SAVAŞ zamanı verilen RUHSAT.
YanıtlaSilMEAL HATALARINI KUR'AN'A MAL ETMEK.
Kafalarındakiyle müteşabihlik ilintisi kurgulayabilecekleri ayetleri bağlamından kopararak kendi zihin dünyalarındaki hezeyanlarla yeni bir bağlantı kurgularlar.
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1910980416020017&id=100013242319421
Hz Aişe Resulullah ile kaç yaşında evlendi-Sizi ondan ve her sıkıntıdan Allah kurtarır.Sonra da siz ortak koşarsınız.
YanıtlaSilAllah’ın dışında bir hakem mi arayayım?
Bundan başka bir Kur'ân getir yahut bunu değiştir!
Allah adına iftira edenden daha zalim kim olabilir?
ALLAH’TAN ROL ÇALARAK ALLAH’A MEYDAN OKUYAN MÜSLÜMANLAR!
KURANA NEDEN TAM BİR MEAL YAZILAMAZ?
Siz, dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz?
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1914702392314486&id=100013242319421
Talak suresi 4 ayet: çocuklar evlendirilemez-Hz Aişe Resulullah ile kaç yaşında evlendi-
YanıtlaSilİslamiyet insanlığa iyi anlatılsa...
"Ayetlerin Başına Gelenler"
Hesap sorucu olarak da Allah yeter.
Anlaşmak için sıfırdan,Kaidelerden başlamamız gerekir.
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1916253802159345&id=100013242319421
113-MUHKEM -MÜTEŞABİH SÖZCÜKLERİ -ZÜMER-23-ALİ İMRAN-7-8-9-NNİSA-23-24-25.
YanıtlaSilKuranı sadece allah tefsir eder. Muhkem Müteşabih Kişilerin algılaması düzelmeden ortam düzelmez.
BAKIŞ AÇISI VE YENİDEN DOĞMAK.
KUR'AN'A NEDEN TAM BİR MEAL YAZILAMAZ?
https://x.com/huseyinsasmaz/status/1813138022994448812?t=zEmjSfCaYkKQL8VwPLnzgA&s=19
115-MUKKARREBUN KİMLERDİR? İKİLİ OYNAYANLAR KİMLERDİR?
YanıtlaSilNİSA-172,1,2,3,4,5,6)
VAKIA-88,89)
Cenneti kazanmak onay ve red meselesidir. Kişilerin cennet algısını berraklaştırmak,netleştirmek gerekir.
Dünyâ,cenneti ve cennetteki kademe,makam kazanma yeridir.
https://x.com/huseyinsasmaz/status/1818188123223760961
MUSALLA KAVRAMI, MÜSİBET KAVRAMI (GERÇEK ANLAMI)-BAKARA-125-Beyt'i/ilk yapılan okulu,insanlar için bir sevap kazanma yeri yapmıştık.
YanıtlaSil106.ölüm hazır olduğu zaman,vasiyet
Emeviler dönemi düzenleme ve değişiklikleri.
Sen de öleceksin onlar da ölecekler!
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1944147202703338&id=100013242319421
252.İSLAM'DA MÜFTÜLÜK MAKAMI VAR MI ? NİSA-127-Kadınlar hakkında senden fetva istiyorlar: Deki: " onlarla ilgili fetvayı sadece Allah verir."
YanıtlaSilABDEST-Maide-6.
KUR'AN'A NEDEN TAM BİR MEAL YAZILAMAZ?
Şahsiyeti tedavi edilmesi gereken Diyanet mensupları.
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1958822484569143&id=100013242319421
253.İLK İNSANLARDA ENSEST İLİŞKİ-Ey İnsanlar!Sizi bir özden yaratan,eşini de aynı özden yaratan ve ikisinden birçok erkek ve kadın vücuda getiren Rabbinize yönelik uygun İrade...
YanıtlaSilİNSANLIK (Ensest =aile içi ilişki)İLEMİ DEVAM ETTİ :
İSA–ÂDEM–BEŞER–NÂS-İNSAN
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=pfbid0sNa3nMUKacopxnik2neeJCZF2Te7d4UdmJwyrJBFpwEkNxt26tz73KuNUuEEYabnl&id=100013242319421
İyi İnsan Kötü İnsan-Kim de Allah'a ve Elçi'ye itaat ederse...
YanıtlaSil"Ben,Müslümanlardanım" diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır?
İddia ettiğim,Müslümanım dememin.Yüzde yüz delilleri ile ispatlanmış olması gerekmez mi?
DİNİ YANLIŞ ALGILATTIRILMAMIZ...
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1968549010263157&id=100013242319421
254.ALLAH’IN GÖKLERİ DÜŞMEKTEN KORUMASI-Mûsâ'yı en kutlu aşamaya (elçilik makamına) yükseltmiştik.Günümüzde yaşayan Resuller,kim.?
YanıtlaSilÖlümde olsa,Kişi bilgilendiği zaman problem çözülür.
KURANA NEDEN MEAL YAZILAMAZ?
Göğü de yere düşmekten O tutuyor.
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=pfbid0cSsBCvSkwy5ZC4cz4Vn3VkQNCUH2Up2qaVakDHPmdAPR5zKZUV4bZUumakiim6Dhl&id=100013242319421